11 KASIM: KADINLAR SEPETTE, ERKEKLER EKSTREDE!
Kasım soğur, ülke ısınır. Bir “sepete ekle” sesiyle ekonomi canlanır, ilişkiler gerilir.
Kasım geldi mi, ülkede iki mevsim yaşanır:
Kadınlar için indirim, erkekler için endişe mevsimi.
11 Kasım sabahı, Türkiye tek nefeste aynı senaryoyu oynar:
Kadınlar sepet başında, erkekler kredi kartı başında dua eder.
Bir taraf “%70 indirim!” görür, diğer taraf “limit aşıldı” bildirimi.
Kısa süreli panik, ardından ulusal bir kabulleniş:
Kasım ayı, ekonominin açık hava tiyatrosudur.
Dijital Arena Başlıyor
Ekranlar açılır, parmaklar ısınır. Kadınlar olimpiyat sporcusu gibi hazırdır:
“Sepete ekle”, “Kuponu uygula”, “Kargo bedava oldu!”
Her tıklama dopaminin ayak sesi gibidir. Erkekler sessizdir ama masum değiller.
Biri “Bu fiyata kulaklık bir daha gelmez.” der, öbürü “Bu mont hem su geçirmez hem bahane üretmez.”
Evet, erkekler de alışveriş yapıyor — ama gizlilik esasına göre.
Kadınlar alışverişi paylaşır, erkekler gizler.
Aradaki fark şu: Biri sepette yakalanır, diğeri ekstrede.
İndirimli Gerilim
Akşam olunca evlerde sessizlik başlar.
Diziler unutulmuştur, yemek yanar, çay demlenmez ama sepet dolar.
Kadınların gözleri ekranda, parmaklar nöbette.
Bir tıklama, bir iç ses:
“Bu fiyata almazsam, kader beni cezalandırır..”
Bir evin içinde o an iki evren vardır:
Kadın: “Bu maskara %60 indirimde!”
Erkek: “Daha geçen ay almadın mı?”
Kadın: “O başka, bu yeni seri.”
Erkek: “Ama rengi aynı.”
Kadın: “Ama fırçası farklı!”
Erkek: “Peki, fırçası kaç taksit?”
Ve 11 Kasım’ın ilk tartışması böyle başlar.
Sonuç değişmez:
Kadın kazanır, erkek öğrenir — “indirimde mantık aranmaz.”
Ekstre Günleri
Sabah olur. Kadınlar zafer selfies’iyle uyanır, erkekler kahveyle toparlanmaya çalışır.
Kargolar yoldadır. Bir ulusun “sepette refah” seviyesi tavan yapmıştır.
Erkeklerin ekranında tek bildirim:
“Kredi kartı ekstresi hazır.”
Asıl tsunami birazdan gelir:
“Teslimatınız yola çıktı.”
“Bir paketiniz dağıtımda.”
“Üç paketiniz birleşti.”
Evdeki her kutu artık birer sürpriz yumurtadır. Kadınlar heyecanla açar, erkekler kredi limitini kontrol eder.
Bir kutu “kargo bedavaya gelsin diye” alınmış, diğeri “arkadaşım da alıyor” bahanesiyle.
Ama hepsi mutlulukla paketlenmiştir.
#SepetTerapisi: Yeni Nesil Meditasyon
Artık alışveriş bir ihtiyaç değil, terapi biçimi.
Sosyal medya #SepetTerapisi’yle dolup taşıyor.
Bir kadın üç rujla “Bu benim meditasyonum.” diyor,
bir erkek “Bu powerbank duygularımı şarj ediyor.” yazıyor.
Beğeniler akıyor, kimse durmuyor. Bu ülke, alışverişte birliği böyle sağlıyor.
Bir de yan sahne var: Erkekler WhatsApp gruplarında “İndirimden almadım ama ihtiyaçtı.”
diye savunma yaparken, kadınlar Telegram’da stok bilgisi paylaşıyor:
“Bu linke hemen gir, kalmamış diyorlar!”
Kedi Cephesi
Benim durum biraz farklı. Ben kedi ürünleri alıyorum.
Evdeki patili krallık, bahçedeki minikler, duvar dibindeki sığınmacılar…
Mama, vitamin, kedi kozmetiği derken sepet doluyor. Kedilerin kışı sıcak geçsin diye ben de taksitli huzura kavuşuyorum.
Ama biliyorum; evde bir kedi tarağı varsa mutlaka ikincisi de olur.
“Belki biri kaybolur.” Vicdan rahat, sepet taşar.
Kediler memnun, ben biraz eksideyim —ama kimin umurunda? Mırlarım yüksek!
İndirimde Bile Eşitlik
Erkekler hâlâ sessizdir.
Bazısı “Ülke ekonomisi bu kadar büyümüyor, biz nasıl büyütüyoruz?” diye düşünür,
bazısı sessizce sepete bir mont ekler. Ardından klasik erkek refleksi gelir:
“İhtiyaçtı zaten.”
Kadınlar ise profesyonel. Alışveriş onlar için bir sanat dalı.
Renk uyumu, ürün açıklaması, stok durumu… Hepsi ezberde.
Bir kadının sepetteki rujları, borsadaki hisselerden daha dikkatle izlenir.
Erkekler de yeni yetenekler kazandı.
Birçoğu artık “Ürünü sepete at, ama ödeme ekranında kaç.” tekniğinde usta.
Psikolojide bu davranışa “ekonomik panik sonrası kaçış sendromu” deniyor.
Büyük Final
Yine de sonunda herkes mutlu. Çünkü 11 Kasım sadece alışveriş değil;
ülkece yaşadığımız bir borç terapisi. Kadınlar sepette güçlenir, erkekler ekstresinde olgunlaşır.
Ben ise kedi mamaları arasında iç huzuru bulurum. Ve o “Satın al” butonuna bastığımız an,
hiç kimse gülmez —herkes aynı soruyu düşünür:
“Bu nasıl ödenecek?” Ama önemli değil.
Bir sonraki maaş zaten indirimli gelir.
O yüzden kutlu olsun bu büyük gün:
Sepetler dolsun, kargolar kaybolmasın, limitleriniz dayansın.
Unutmayın:
Kadınlar sepetle zafer kazanır, erkekler kredi kartıyla karakter.
Yazan: Nurgül BEKAR
X.com // @nurbekar