Ali Rıza Tütüncüoğlu

Ali Rıza Tütüncüoğlu

01 Şubat 2022 Salı

KAR YILI VAR YILI..

KAR YILI VAR YILI..
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Geçtiğimiz günlerin en zor ve konuşulan, konularının başında iklim gelirken; garip bir şekilde eleştirel bir tarz ortaya konuldu. Oysa her ne kadar AKDENİZ ÜLKESİ olsakta ülkemizin çok büyük bir bölümü KARASAL İKLİMİN etkisinde kalıyor, uzun yıllar sonra ortaya çıkan fazla yağış, kar, fırtına sanki ilk kez başımıza geliyor şaşkınlığını; bu yüzden anlamakta güçlük çekiyorum. Ülkemizin genelinde biliyoruz ki, Kasım-Nisan aylarında sert bir iklim yaşanıyor.
İlgili kurumlar hayatı normal akışında devam ettirmek için, çok önceden hazırlıklarını yaparak, bu bölgelerde olası sorunlara çözüm yolu buluyorlar. Bu kez 50 ( ELLİ ) yıl da görülebilir bir şekilde KAR YAĞIŞI ile karşılaşıldı bir anda ÜLKEMİZ ve İLİMİZDE hayat felç oldu, bunların yaşanması ne kadar zor olsada, çözümde birlikte hareket edebilmek o kadar kolay olmalı.
Karayolları, Belediyeler ve ilgili kurumlar el ele vererek vatandaşın hayatına devam edebilmesinin yolunu açmak konusunda, birbirleriyle yarış halinde olmalı.
İlimiz özeline bakacak olursak; çok uzun yıllar sonrası kar yağışı gören Antakya başta olmak üzere kıyı ilçelerimiz de kar yağışı mutluluk vesilesi oldu ve çok uzun süre yerde kalmayan kar özlemini duyanlar için güzelim bir anı haline geldi.
Ama her yıl rutin kar ile mücadele eden yüksek yerler, yaylalar; en belirgin olarak da BELEN-YAYLADAĞI-HASSA-ALTINÖZÜ ilçelerimiz dahi zor bir süreç yaşamak durumun da kaldılar ve buralarda başta Belediye Başkanları ile ilgili personeller müthiş bir fedakarlık örneği ortaya koydular. Tüm bu süreçte her ilçenin sorununu bağımsız olarak düşünmeyen başta Hatay Valimiz Rahmi Doğan Bey olmak üzere, atanmış seçilmiş tüm yetkililere teşekkür etmek gerektiğini düşünüyorum.
Ülkenin diğer bölgelerinde yaşanan olumsuzluklar biz Hatay halkı tarafından en hafif şekilde geçiştirilirken, bu yağışların artılarını inşallah, yaz aylarından itibaren başta SULAMA ve TARIM ile REKOLTE DE görerek hep birlik de mutlu olalım diyorum, başta da dediğim gibi KAR YILI VAR YILI.

Devamını Oku

UKRAYNA KRİZİ VE BÖLGEMİZ…

UKRAYNA KRİZİ VE BÖLGEMİZ…
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye-Ukrayna diplomatik ilişkileri 30. Yılına girerken, Ukrayna savaş korkusu ile yüz yüze kaldı.
Ukrayna’ya 2008 de NATO için red verilmesi, Rusya’nın bu ülkenin üzerine tehdit oluşturmasını kolaylaştırmış, ve bu da ciddi bir bölgesel tehdit haline gelmiştir. Rusya KIRIMI işgal ederek oldu bitti eşkıyalığını göstermiş ve sonrasında Ukrayna’daki ayrılıkçı hareketleri desteklemeye silah ve ekonomik yardım verme yolunu seçmiş. Türkiye ülkesinde 35 bin Ukrayna vatandaşının ikamet etmesi ve tarihi birliktelikten dolayı; krizin hep barış yolu ile çözümünü haklı olarak savunmuştur.
Tarihi ilişkilere bakıldığında kimsenin Türkiye’ye “ konu seni ilgilendirmez “ deme hakkı yoktur.
Ukrayna, Rus saldırganlığının, diğer bölgelere yayılmaması için KALKAN GÖREVİ yerine getirmektedir. 8 Yıldır süren süreç de Ukrayna sınırında hep ASKERİ VARLIK ortaya koymuştur. En kötü senaryo olan SAVAŞ tüm batı ve bölge ülkeleri için yıkım olmaya gebedir.
Türkiye’nin Ukrayna ile ortaya koyduğu BÖLGESEL DAYANIŞMA tüm Dünya için model olmalıdır.
Syn Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başlatmaya çalıştığı DİPLOMATİK MİSYON çözümün tek kaynağı olarak güncelliğini korumaktadır. ABD ve AB Ülkelerinin krizi bahane ederek, bölgede konuşlanmaları; yarın daha büyük krizlere neden olacak gibi görünmektedir. Esasen dikkatli bakılacak olursa görülecektir ki; bölgesel sorunların başında gelen AZERBAYCAN-ERMENİSTAN sorunu dahi şimdileri BARIŞ RÜZGARLARINA doğru gitmektedir.
Hatırlamak gerekirse Ermenistan ANKARA ile normalleşme adımını atmış ve ÖZEL TEMSİLCİ atamıştı. Bu hamleye AZERBAYCAN yönetiminin sessiz kalması; Azerbaycan’ın barış yanlısı tavrını ortaya koymuş ve bölgesel krizlerin çözümüne; güzel bir örnek teşkil etmiştir.
Ukrayna krizi konusunda ABD ve İNGİLTERE savaşı başlatmak isteğindedir, FRANSA ve ALMANYA ise konunun Rusya ile müzakere çözümünü savunmakta.
Türkiye KIRIM’IN İLHAKINI kabul etmez tavrını sürdürmektedir.
Sonuçta Türkiye ikilem içerisinde RUSYA derse komşuluk ve ekonomik ilişkileri korusada; NATO üyesi olarak bu tavrının üyeliğinin tartışmaya açacağını bilmektedir.
ÇÖZÜM MÜ? En kötü barış mutlaka savaştan iyidir.

Devamını Oku

DOĞU AKDENİZ VE GÜNCEL…

DOĞU AKDENİZ VE GÜNCEL…
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Son dönem de tüm güçleri ile ülkemize açıktan veya kapalı düşmanca tavır alan ülkelerin, tek amacı TÜRKİYE Doğu Akdeniz de geri adım atsın isteğidir.
MAVİ VATAN diyerek indiğimiz bu haklı yoldan bizi döndürerek iç denizimiz durumundaki Akdeniz de bizi sadece kıyı BALIKÇILIĞINA MAHKUM etme hesapları yapılmakta.
İsrail örneğinde olduğu gibi, Filistinli Balıkçılara yapılan zulüm örneğini Türkiye kabul etsin, uğraşı içinde olanlar bu kez beyhude hesaplar peşindeler. Sondaj gemilerimiz bu gün limanlarımıza dönse, belki de içte ve dışta bundan mutlu olacak ciddi bir grup var gibi.
Fransa Cumhurbaşkanı Macro’nun AB ülkelerini bize karşı organize etme çabası, yapılan son diplomatik girişimler ile fiyasko olmuştur. Sömürgecilik tarih boyunca en büyük, işi olan Fransa; TÜRKİYE’YE karşı her organize de başı çekmektedir. Güney Kıbrıs ve Yunanistan ise ABD ile iş tutmak telaşına düşmüştür. Türkiye ise kararlı duruşu ile DOĞU AKDENİZ ve LİBYA konusunda menfaatleri doğrultusunda hareket etmenin mesajlarını vermektedir.
Syn Cumhurbaşkanının Şubat başı başlayacak olan, KÖRFEZ ÜLKELERİ ZİYARETİ kartların tekrar karılmasına vesile olacak gibi görünüyor.
YURTTA SULH, CİHANDA SULH politikası izleyen TÜRKİYE artık eski ROL BİÇİLEN değil, ROL BİÇEN konumundadır.

Devamını Oku