BAŞKAN ALAKUŞ HATAY’IN KURTULUŞ REÇETESİNİ AÇIKLADI

Türkiye’nin yıllık 5 milyon tonluk narenciye üretim kapasitesine rağmen üreticinin kârlılık krizi yaşadığı mevcut tabloda, Hatay İnşaatçılar ve Boyacılar Odası Başkanı Mehmet Alakuş çözümün tarıma dayalı sanayileşmenin hızla güçlendirilmesinden geçtiğini belirtti.

ÜRETİCİ MALİYET BASKISIYLA KARŞI KARŞIYA

Alakuş, Türkiye’nin 2024 yılında yaklaşık 5 milyon ton narenciye üretip 1,639 milyon ton ihracatla 1,046 milyar dolar gelir elde ettiğini hatırlatarak, güçlü üretim potansiyeline rağmen üreticinin ciddi bir kârlılık kaybı içinde olduğunu söyledi. Adana ve Hatay’da mandalina hasadının gecikmesi, artan işçilik ve lojistik maliyetleri nedeniyle ürünün yüzde 10–20’sinin dalında kalma riskini artırırken, bahçe çıkış fiyatlarının 3–5 TL bandına kadar düşmesi üreticiyi zor durumda bırakıyor.

KATMA DEĞERLİ ÜRETİMİN DÜŞÜK KALMASI SORUNU DERİNLEŞTİRİYOR

Narenciyenin önemli bir bölümünün hâlâ taze ya da dökme olarak pazara sunulduğunu belirten Alakuş, meyve suyu, konsantre, reçel, marmelat, kurutulmuş ürünler ve kabuktan elde edilen citrus oil gibi yüksek katma değerli ürünlere dönüşüm oranının düşük kalmasının Türkiye’nin gerçek kazanç potansiyelini sınırladığını söyledi. Gübre, ilaç, enerji ve işçilik maliyetlerindeki artış ile soğuk hava ve depolama altyapısındaki eksiklikler üreticilerin maliyet yükünü daha da artırıyor. Birçok üretici bırakın kâr etmeyi, maliyetlerini dahi karşılayamaz hale geliyor ve bu durum narenciye üretiminden geri çekilme eğilimini hızlandırıyor.

SANAYİLEŞME YATIRIMLARI BÖLGENİN GELECEĞİ İÇİN ŞART

Alakuş, Hatay ve Doğu Akdeniz genelinde narenciye işleme, paketleme ve kurutma tesislerinin; soğuk hava depolarının; meyve suyu ve konsantre fabrikalarının; kabuk işleme ve citrus oil üretim tesislerinin yaygınlaştırılmasının üreticinin ayakta kalması için yaşamsal önem taşıdığını vurguladı. Bu yatırımların devlet teşvikleri, düşük faizli kredi mekanizmaları ve kısa-orta vadeli stratejik planlarla desteklenmesi gerektiğini ifade etti.

ÜRETİCİ ÖRGÜTLENMESİ VE ORTAK MARKA GÜCÜ

Mehmet Alakuş, üreticilerin kooperatifler ve üretici birlikleri etrafında örgütlenmesinin pazarlık gücünü artıracağını, ortak marka ve coğrafi işaret çalışmalarının ise Hatay narenciyesinin hem iç hem dış pazarda görünürlüğünü güçlendireceğini söyledi.

NARENCİYENİN STRATEJİK ÜRÜN OLARAK ELE ALINMASI ZORUNLULUKTUR

Alakuş, iklim ve afet risk yönetimi, üretim planlaması, girdi maliyetlerini dengeleyen destek modelleri ve kapsamlı tarım sigortası mekanizmalarını içeren yeni bir tarım politikasının acil ihtiyaç olduğunu belirtti. Türkiye’nin narenciyede sahip olduğu yüksek üretim gücünü ekonomik avantaja dönüştürebilmesi için tarıma dayalı sanayileşmenin hızla güçlendirilmesi, üreticinin maliyet yükünü azaltan politikaların uygulanması ve Hatay başta olmak üzere Doğu Akdeniz’in işleme-paketleme altyapısının geliştirilmesi gerektiğini ifade etti. Narenciye, yalnızca bölgenin değil, Türkiye’nin de stratejik tarım ürünlerinden biri olarak sürdürülebilir bir üretim modeli talep ediyor.