ÇALIŞKAN: “ADALETİN ÖNCELİĞİ UMUT HAKKINI HERKESE VERMEKTİR”
Saadet Partisi Hatay Milletvekili Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin adalet krizine dikkat çekti. Çalışkan, yargı paketlerinin art arda getirilmesine rağmen milyonlarca mağdurun beklentisinin karşılanmadığını vurguladı.
ADALET “REZALET”LE MI TANIMLANACAK?
ÇALIŞKAN, “Adaleti tek kelimeyle tanımlayacak olsak herhâlde ülkemizde ancak ‘rezalet’le tanımlamamız gerekir” diyerek konuşmasına başladı. On binlerce 31 Temmuz COVID yasası mağduru, KHK mağduru ve diğer milyonlarca dosyanın hâlâ çözüme kavuşmadığını hatırlattı.
“UMUT HAKKI” HERKESE VERILMELI
MILLETVEKILI, “Umut hakkı” kavramını öne çıkararak, adaletin kişiye özel uygulamalarla sağlanamayacağını söyledi: “Eğer bunu bir kişiye verirseniz kişiye özel adalet olur. Oysa barışın ve adaletin yolu umut hakkının herkese verilmesidir; KHK’lılar da COVID mağdurları da diğer mağdurlar da bundan yararlanmalıdır.”
YARGI ARAÇSALLAŞTIRILAMAZ
ÇALIŞKAN, yargının siyasi konjonktüre göre sopa veya aparat haline getirilmesine tepki gösterdi: “Yargının sopa olarak kullanılması, yargının siyasi konjonktüre göre yön değiştirmesi asla kabul edilemez.” Barış ve normalleşme beklentileriyle ilgili olarak ise, “Böyle bir dönemde hukukun ve adaletin hâkim olması beklenir; ama görünen o ki bunlar uzakta” dedi.
SIYASETIN YARGIYA MÜDAHALESI ELEŞTIRILDI
KONUŞMASINDA iktidar-muhalefet ayrımına dikkat çeken Çalışkan, “Eğer yolsuzluk yapan belediye başkanı kendi partinizdense dürüst, muhalefettense yolsuz” gibi ikili standartların uygulandığını söyledi ve bunun toplumsal güveni zedelediğini belirtti.