HÜSEYİN ZORKUN’DAN SERT TEPKİ: “ANTAKYA’DA DEPREMZEDEYE ZULÜM BİTMİYOR!”

Antakya’da yaşanan kronik elektrik, su ve internet kesintileriyle ilgili Gazeteci Hüseyin Zorkun sert açıklamalarda bulundu. Depremin üzerinden geçen zamana rağmen hâlâ temel hizmetlerin sağlıklı bir şekilde sunulamadığını belirten Zorkun, “Bu artık ihmalkârlık değil, bu artık zulüm!” dedi.

“ŞEHİR KARANLIĞA MAHKÛM EDİLDİ”

Zorkun, konteyner kentlerde ve prefabrik çarşılarda gün içinde sık sık yaşanan elektrik kesintilerinin yaşamı felç ettiğini belirtti. Elektrik kesintilerinin aynı zamanda su motorlarının çalışmasını da engellediğini ifade ederek, “Elektrik yoksa su da yok, internet de yok. İnsanlar karanlığa ve susuzluğa mahkûm ediliyor” dedi.

“KAZI YAPAN FİRMALAR BAŞ BELASI”

Sözlerinin devamında şehirde altyapı çalışmaları yapan bazı şirketlerin bilinçsiz kazılarla hem su borularına hem de elektrik ve internet hatlarına zarar verdiğini söyleyen Zorkun, bu durumu şu sözlerle değerlendirdi:

“Şantiyelere bağlı taşeron şirketler ayrı bir baş belası. Bilinçsiz kazılar nedeniyle şehir hem susuzluğa, hem elektriksizliğe hem internetsizliğe mahkûm ediliyor.”

“DEPREMZEDEYİ BEZDİRİYORLAR”

Zorkun, Hatay’dan vazgeçmeyen, memleketini terk etmeyen vatandaşların adeta cezalandırıldığını söyledi. “Bu halk memleketini terk etmesin diye çabalıyor ama resmen bezdirilmeye çalışılıyor. Bu çile ne zaman bitecek?” diyerek yetkililere sert çağrıda bulundu.

“RAHATSINIZ, GÖRMÜYORSUNUZ”

Kurumlara da tepki gösteren Hüseyin Zorkun, kamu yetkililerinin jeneratörlü, klimalı ortamlarda yaşadığı için halkın çektiği sıkıntılardan habersiz olduğunu savundu:  

“Siz evlerinizde ve işyerlerinizde rahatsınız, suyunuz, elektriğiniz, internetiniz var. Ama halk ve esnaf perişan! Konteynerde yaşamak, prefabrik çarşılarda ki işyerleride iş yapmak ne demek biliyor musunuz?” ifadelerini kullandı.

“BU HALK SAHİPSİZ DEĞİL!”

Zorkun açıklamasının sonunda yetkililere şu sözlerle çağrıda bulundu:  

“Bu şehir öksüz değil, bu halk sahipsiz değil. Görmezden gelmeye devam ederseniz, biz de sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Bu zulme artık dur denilmeli!”