MÜCBİR SEBEP UYGULAMASI UZATILMALIDIR
Hatay Ticaret ve Sanayi Odası (HTSO) Başkanı Hikmet Çinçin, depremin ardından üç yıla yakın süre geçmesine rağmen Hatay’da yaşamın ve ticaretin henüz normale dönmediğini belirterek, “Mücbir Sebep Uygulaması”nın uzatılması yönünde çağrıda bulundu.
Çinçin, “Sahadaki koşullar hâlâ olağan değil. Hatay’ın yeniden ayağa kalkması için bu uygulama en az bir yıl daha sürmelidir.” dedi. Antakya, Defne, Samandağ, Kırıkhan ve Hassa başta olmak üzere pek çok ilçede ekonomik hayatın hâlâ zorluklarla mücadele ettiğini vurgulayan Çinçin, kent genelinde süren inşaat ve altyapı çalışmalarının günlük ticari faaliyetleri olumsuz etkilediğini ifade etti. Çinçin, “Toz, gürültü, çamurlu yollar, sık sık yaşanan elektrik ve internet kesintileri, su ve ulaşım altyapısındaki eksiklikler; esnafın, sanayicinin, tüccarın ve hizmet sektörünün işleyişini ciddi şekilde aksatmaktadır.” dedi.
DEPREM SONRASI ŞARTLAR BÜYÜK ÖLÇÜDE DEVAM EDİYOR
Kalıcı iş yerlerinin henüz tamamlanmaması nedeniyle birçok işletmenin konteyner çarşılarda faaliyet gösterdiğini belirten HTSO Başkanı, “İşletmelerimizin çoğu geçici koşullarda ayakta kalma mücadelesi veriyor. Bu şartlar altında vergi, SGK, beyanname ve diğer yükümlülüklerin olağan şekilde yerine getirilmesini beklemek gerçekçi değildir.” diye konuştu. Çinçin, 30 Kasım 2025 tarihinde sona erdirilmesi planlanan mücbir sebep uygulamasının sahadaki gerçeklerle bağdaşmadığını belirterek, “Deprem sonrası şartlar büyük ölçüde devam ediyor. Ekonomik toparlanma yalnızca binaların inşasıyla değil, ticari hayatın sürdürülebilir biçimde yeniden tesis edilmesiyle mümkündür. Bizler ‘her şey normale dönmüş’ gibi davranmayacağız” ifadelerini kullandı. Hatay’ın toparlanma sürecinin uzun soluklu olduğunu belirten Çinçin, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Bu dönemde mücbir sebep uygulamasının en az bir yıl daha uzatılması, sadece mali değil; ekonomik ve sosyal istikrar açısından da zorunludur. Hatay’ın yeniden ayağa kalkması hepimizin ortak sorumluluğudur. Tüm ilgili kurumları bu çağrımıza kulak vermeye davet ediyoruz.”