TÜRKİYE DEPREM GERÇEĞİNE KARŞI ARTIK HAZIR OLMALI.!

Deprem, sadece anlık bir felaket olmayıp, hazırlıksız yakalandığımızda hayatlarımızı köklü şekilde etkileyen önemli bir gerçektir. Maalesef, deprem öncesinde alınması gereken tedbirlerin bir kısmı halkımız tarafından yeterince önemsenmemiş veya devletimize olan güvensizlik nedeniyle ertelenmiştir. Bu durumun bedelini ağır şekilde ödemekteyiz. Antakya’da yaşanan yıkım, bizlere acı bir şekilde göstermiştir ki; afetlere hazırlıklı olmayan toplumlar, felaket anında can ve mal kaybı açısından en büyük zararı görmektedir. Devletimiz, bilgilendirme faaliyetleri ve altyapı güçlendirme çalışmalarıyla sorumluluğunu yerine getirmekte ancak vatandaşlarımızın sürece destek vermemesi ve ihmallerin devam etmesi, olumsuz sonuçları büyütmektedir. Güven ortamı ancak karşılıklı iş birliğiyle tesis edilebilir.Bazı illerimizde kasıtlı söylemlerle vatandaşların Devlete olan güvenini sorgulatmaya   çalışılması nedeniyle yapılan uyarıların dikkate alınmaması ve önlemlerin zamanında alınmaması, deprem anında “keşke” kelimesini yaşatmaktadır. Antakya’nın yaşadığı acı kayıplar, bu durumun en somut örneğidir. Artık herkes üzerine düşen sorumluluğu benimsemeli, birey olarak gerekli tedbirleri almalı ve devletimizin rehberliğini desteklemelidir. Aksi takdirde, felaketler sadece yıkımı değil, toplumsal güveni ve geleceğimizi de tehdit edecektir. Türkiye olarak, geleceğimizi, yaşam alanlarımızı ve sevdiklerimizi korumak için deprem gerçeğiyle yüzleşmeli, ertelemeden hazırlıklarımızı tamamlamalı ve dayanışma içinde hareket etmeliyiz. Unutulmamalıdır ki, afetlere karşı en güçlü silahımız bilinçli olmak, birlik ve beraberlik içinde hareket etmek ve zamanında alınan önlemlerdir.