“YARALARI SARMAK SADECE DEVLETİN GÖREVİ Mİ?”

6 Şubat 2023… Antakya ve çevresi için tarihin en karanlık günlerinden biri. Bir şehir yerle bir oldu, binlerce can yitip gitti, hayatlar altüst oldu. O günden bu yana, devlet tüm imkânlarıyla sahada; konutlar yapılıyor, altyapı yeniden kuruluyor, sosyal destekler sağlanıyor. Elbette eksikler var, elbette zamana ihtiyaç var. Ancak her afette olduğu gibi bu süreçte de en çok konuşulan şey yine şu oldu: “Devlet bize ne yapıyor?”

Peki halk olarak biz ne yapıyoruz?

Devletten sadece almakla yetinmek, beklemek, eleştirmek kolay… Fakat unutulmamalıdır ki bir milletin yeniden ayağa kalkabilmesi için sadece yönetenlerin değil, yönetilenlerin de taşın altına elini koyması gerekir. Mahallemizi, sokağımızı sahipleniyor muyuz? Komşumuza, esnafımıza, yaşlımıza el uzatıyor muyuz? Yoksa tüm yükü yalnızca devlete mi bırakıyoruz?

Devlet-millet işbirliği bir slogan değil, bir zorunluluktur. Depremin yıktığı binalar yeniden yapılabilir; ama toplumsal dayanışma yıkıldığında onu inşa etmek çok daha zordur. Antakya’nın yeniden dirilişi, sadece müteahhitlerin ya da kurumların değil, *bizlerin de görevidir.

Her şeyin devletten beklendiği, bireyin sorumluluğunu unuttuğu bir anlayış, yaraları değil, yalnızlığı büyütür. Bugün hâlâ konteyner kentlerde hayat mücadelesi veren insanlarımız var. Onların yanında olmak için illa büyük işler yapmak gerekmiyor. Bazen bir selam, bazen bir ziyaret, bazen bir dayanışma ruhu yeter.

Unutmayalım: Bu şehir bizim. Ayağa kalkacaksa, hep birlikte kalkacak.