0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Tarihte bazı sözler vardır; söylendiği dönemi aşar, yıllar geçse de yol gösterir. “Gölge etmeyin, başka ihsan istemez” sözü de bugün Hatay’da yaşanan süreci anlatmak için fazlasıyla yerli yerindedir. Çünkü bu şehirde birileri alkış peşinde koşarken, birileri de sessizce yük taşımaktadır.

Hatay Valisi Mustafa Masatlı, alkış bekleyen bir yönetici değildir. Destek çağrısı yapan, kendini anlatma derdine düşen bir profil de çizmez. O, sorumluluğu almış, yükü omuzlamış ve sonucu düşünerek hareket eden bir devlet adamıdır. Bu yüzden yapılan işlerin önüne gölge düşürmeye çalışmak, eleştiri olarak görülemez; bu ancak süreci yavaşlatan, kamu kurumlarını oyalayan bir tutumdur.

Hatay bugün olağan bir şehir değildir. Burada atılan her adım, verilen her karar ve yürütülen her çalışma; günü kurtarmaya değil, yarını kurmaya yöneliktir. Sahada görülen uygulamaların tamamı, sadece bugünün fotoğrafına bakılarak değil, yarının şehir düzeni düşünülerek hayata geçirilmektedir. Devlet aklı tam da bu noktada devreye girer ve duygularla değil, hesapla ilerler.

Bazen toplum olarak ilk bakışta “şer” gibi görülen durumlar olabilir. Ancak bu topraklar bize şunu defalarca göstermiştir: Devletin üst aklı, bizim bugün anlayamadığımız pek çok meseleyi yarın doğru yere oturtur. Hatay’da yürütülen süreç de böyledir. Görünenden ibaret değildir, anlık tepkilere teslim edilemeyecek kadar büyük bir yeniden inşa mücadelesidir.

Vali Masatlı’nın sahadaki duruşu, bu mücadelenin en net göstergelerinden biridir. Konuşmaktan çok yapan, polemik üretmek yerine çözüm arayan, görünür olmaktan ziyade süreci ilerleten bir anlayış söz konusudur. Bu anlayış, kamunun enerjisini tartışmalara değil, doğrudan sahaya yöneltmektedir.

Hatay’da bazı insanlar konuşur.  

Hatay’da bazı insanlar yazar.  

Hatay’da bazı insanlar izler.  

Ama Hatay’da bazı insanlar yük taşır.

Bu şehir, yük taşıyanlarla ayağa kalkmaktadır. Yük taşımak; sabır ister, kararlılık ister, eleştiriyi sineye çekmeyi ister. Alkış beklemeden çalışmayı, yanlış anlaşılmayı göze almayı ister. Mustafa Masatlı’nın temsil ettiği devlet duruşu tam olarak budur.

Eleştiri elbette olacaktır. Ancak eleştirinin, yapılan işi gölgeleyen bir noktaya taşınması; kamu kurumlarını sahadan koparıp tartışma alanına çekmesi, bu şehre fayda sağlamaz. Gölge etmek, katkı değildir. Oyalamak, sahip çıkmak değildir. Süreci yavaşlatmak, çözüm üretmek değildir.

Hatay’ın bugün ihtiyacı olan şey, yeni tartışmalar değil; verilen mücadelenin önünün açılmasıdır. Çünkü bu şehir, alkışla değil; emekle, sabırla ve yük taşıyanların omuzlarında yeniden kurulmaktadır.

Gölge etmeyin.  

Başka ihsan istemez.

Gazetemiz imtiyaz sahibi Hikmet Otuzbir’in köşe yazısı.