Şimdinin Gücü ve Özgür İradenin Seçimi
Serimizin önceki bölümlerinde, kontrol illüzyonunun bizi nasıl tükettiğini ve gerçek teslimiyetin pasif bir vazgeçiş değil; enerjiyi eylemin kalitesine aktarmak olduğunu konuşmuştuk. Teslimiyeti öğrendik, kontrolü bıraktık.
Peki ya geriye kalan o tanıdık fısıltı?
“Ya her şey kötü giderse?”
İşte “Özgül İradeden Özgür İradeye” uzanan bu yolculuğun en kritik durağı tam da burasıdır:
Belirsizliğin ortasında, kaygıya rağmen eyleme geçme cesareti.
Kaygı: Bir Tehdit mi, Bir İşaret mi?
Kontrolü bıraktığımızda kaygının tamamen yok olacağını sanmak bir yanılgıdır. Belirsizlik, hayatın ham maddesidir ve zihin doğası gereği bilinmeyenden korkar. Ancak Özgür İrade, kaygıyı yok etmeye çalışmakla vakit kaybetmez. Çünkü kaygıyı yok etme çabası, çoğu zaman gizli bir kontrol arzusudur.
Özgür İrade, kaygıya yeni bir isim verir: Önemsemek.
Eğer kaygı duyuyorsak; yaptığımız işe, sevdiğimiz insana ya da hayatımıza değer veriyoruz demektir. Bu noktada cesaret, korkusuz olmak değildir. Cesaret; o korkuyla el ele tutuşup adım atabilmektir.
Şimdiye Odaklanmak: İradenin Tek Kalesi
Zihin ya geçmişin pişmanlıklarında ya da geleceğin senaryolarında yaşar. Oysa iradenin hüküm sürebileceği tek bir zaman dilimi vardır: Şimdi.
Geleceği kontrol edemeyiz, geçmişi değiştiremeyiz. Ancak “şimdi” içinde yaptığımız seçimin kalitesini belirleyebiliriz. Özgür İrade, odağını sonuçlardan çekip eylemin kendisine verir.
Yarınki sınavın sonucunu düşünerek felç olmak yerine, şu an önündeki sayfayı gerçekten anlamaya yönelmek…
Bir ilişkinin muhtemel sonunu kurgulamak yerine, şu an karşındaki insanı dürüstçe dinlemek…
Bu, iradenin stratejik bir sadeleşmesidir. Tüm dünyayı omuzlarında taşımaktan vazgeçip, yalnızca şu anki adımın sorumluluğunu almaktır.
Belirsizlik: Özgürlüğün Kapısı
Eğer her şey belirli ve kontrol altında olsaydı, özgürlükten söz edemezdik. O zaman yalnızca bir makinenin parçası olurduk. Belirsizlik, aynı zamanda olasılıktır.
Özgül İradeden Özgür İradeye geçiş; sonuçların garantisini istemekten vazgeçip, kendi eyleminin dürüstlüğüne güvenmektir. Biz tohumu atarız; toprakla, yağmurla ve güneşle olan pazarlığımızı bitiririz. Çünkü biliriz ki, en yüksek vicdani dürüstlükle atılan bir adım, sonucu ne olursa olsun bizi onurlu ve özgür kılar.
Yolculuğun Sonu, Yeni Bir Başlangıç
Manevi Narsisizmden kaçtık.
Vicdani Dürüstlükle yüzleştik.
Kontrol İllüzyonunu yıktık.
Teslimiyetin gücüyle şimdiye demir attık.
Artık biliyoruz:
Özgürlük, kontrol etmekte değil; belirsizliğin içinde dürüstçe eyleme geçebilme cesaretindedir.
Peki siz, şu an elinizde olan o tek adımı, tüm kaygılarınıza rağmen en yüksek kalitede atmaya hazır mısınız?
Hangi belirsizliğe rağmen yürümeyi seçiyorsunuz?
Geleceğin yükünü yere bırakıp, şimdinin hafifliğinde dans etmeye ne dersiniz?
Duygu ve düşüncelerinizi [email protected] adresi üzerinden benimle paylaşabilirsiniz.
Birlikte, şimdinin içinde özgürleşmek dileğiyle…
GENEL
23 Aralık 2025KÖŞE YAZILARI
23 Aralık 2025GÜNDEM
23 Aralık 2025GÜNDEM
23 Aralık 2025GÜNDEM
23 Aralık 2025GÜNDEM
23 Aralık 2025GÜNDEM
23 Aralık 2025