Bilim insanları merceklerle gökyüzünü tararken, biz astrologlar kalplerin içindeki gökyüzünü anlamaya çalışıyoruz. Ve dürüst olalım: Bu iki evren birbirini hiç de sandığınız kadar dışlamıyor. Astroloji ta binlerce yıl önceden beri matematiksel hesaplar, gözleme dayalı yöntemler ve insan psikolojisiyle iç içe gelişmiş kadim bir bilgi sistemi. Modern bilim dünyası içinde hâlâ tartışmalar olsa da, astroloji günümüzde akademik çalışmalara, toplumsal araştırmalara, hatta psikolojik danışmanlıklara ilham veren ciddi bir alan.
Peki neden hâlâ bazıları “Fal mıdır? Eğlence midir?” diye soruyor? Çünkü astroloji hem eğlenceli hem ciddi, hem mizahi hem de şaşırtıcı biçimde hayatın tam merkezinde duruyor. Bu onu güçlü kılan en önemli şeylerden biri.
Hadi gelin birlikte şu göksel meseleyi biraz daha büyüteç altına alalım.
BİLİM LABORATUVARDA, ASTROLOJİ HAYATIN İÇİNDE
Bilim, evreni fizik yasalarıyla açıklamaya çalışır. Astroloji ise evrenle insan arasındaki bağı yorumlar.
Biri diyor ki: “Jüpiter bir gaz devi.”
Öteki diyor: “Jüpiter seni bu aralar şanslı hissettirebilir.”
İkisi de haklı. Çünkü bilgi tek katmanlı bir şey değil.
Evren sadece gazlardan, taşlardan ve boşluktan ibaret olsaydı bu kadar şiirsel olmazdı.
Astroloji diyor ki:
“Gökyüzü seni etkiliyor çünkü sen de o gökyüzünün parçasısın.”
Bu bakış açısı, fena hâlde insanın hoşuna gidiyor. Çünkü kendimizi boşlukta savrulan bir molekül değil, hikâyesi olan bir varlık gibi hissettiriyor.
ASTROLOJİ SAHTE Mİ? YOKSA İNSAN GERÇEĞİ Mİ?
Bazıları çıkıp “Astroloji bilim dışı!” diye ses yükseltiyor.
Oysa sormak lazım:
Bilimin görevi ne?
Sadece kanıtlamak mı, yoksa insanı anlamak da işin içinde mi?
Astroloji insan davranışlarını, ilişkileri, döngüleri açıklarken istatistiksel olarak da şaşırtıcı biçimde tutarlı sonuçlar sunuyor. Bunun üzerine yıllardır çalışmalar yapılıyor. Ve şurası net:
Astroloji insanlara çözüm üretme cesareti veriyor.
Şunu söyleyebiliriz:
Astroloji belki laboratuvarın değil ama hayatın onay verdiği bir gerçeklik.
Bilim bazen geç keşfeder…
Dünyanın döndüğünü bir zamanlar kabul etmeyenler vardı, hatırlayalım.
BİRAZ MİZAH: BURÇLAR, HAYATIN BAHARATIDIR
İtiraf edelim… İnsanlar astrolojiyi biraz da gülmek için seviyor.
“Teraziye karar verdiren var mı?”
“Başaklar yine eleştiriyor mu?”
“Akrep gizemini paylaşırsa deprem olur mu?”
Bu soruların yüzde ellisi şaka, yüzde ellisi derin bir merak.
Ve işte tam burada astroloji toplumsal ortak dil oluyor.
Gülerek, eğlenerek kendimizi ifade ediyoruz.
Bu bile başlı başına bir psikolojik şifa.
Ama işin şakası bir yana, astroloji yalnızca burçlar demek değil:
Gök olayları, evler, açılar, transitler…
Saatlerce süren hesaplar, grafikler, analizler…
Kısacası ciddi bir emek, bilgi ve sezgi sanatı.
Bir haritayı açıp “Aaa sen Koç’sun o yüzden böyle!” demek yok bizde.
Biz deriz ki:
“Senin hikâyen yıldız haritan kadar eşsiz ve karmaşık.”
DİJİTAL ÇAĞDA YILDIZLAR DAHA DA PARLAK
Bugün herkes cebinde bir doğum haritası taşıyor.
Uygulamalar, podcast’ler, canlı yayınlar…
Astroloji sadece kişisel değil, kültürel bir fenomen artık.
Markalar projeler yapıyor, üniversiteler araştırıyor, medya merakla takip ediyor.
Çünkü toplumun nabzını en hızlı tutan şeylerden biri hâline geldi.
Modern çağın stresi karşısında insanlar şunu duymak istiyor:
“Evet, zor bir evreden geçiyorsun ama bu geçecek.”
Astroloji tam da bunu söylüyor.
Teselli değil, zamanın ritmini anlama fırsatı sunuyor.
SONUÇ: BİLİMİN DOKUNUŞUYLA BÜYÜYEN BİR KADİM BİLGİ
Astroloji; bilimin, sanatın, psikolojinin ve sezginin iç içe geçtiği büyük bir insanlık mirası.
Biz astrologlar ne yapıyoruz?
Sadece gökyüzünü okumuyoruz;
İnsanı, duyguyu ve yaşamın ritmini yorumluyoruz.
Yıldızlara inanmak zorunda değilsiniz.
Ama yıldızların insanı merak ettiğine inanmak güzel değil mi?
Astroloji diyor ki:
“Bir düzen var. Bir anlam var. Ve sen bu hikâyenin aktif bir kahramanısın.”
Gökyüzü yukarıda olmaktan hiç yorulmadı.
Biz de bakmaktan yorulmayacağız.
Çünkü yıldızların ciddiyetle eğlendiği bu bilim,
İnsanın kendini anlamaya devam ettiği sürece hep yaşayacak.
Sevgilerimle
Nurgül Bekar
GENEL
30 Ekim 2025KÖŞE YAZILARI
30 Ekim 2025GÜNDEM
30 Ekim 2025GÜNDEM
30 Ekim 2025GÜNDEM
30 Ekim 2025GÜNDEM
30 Ekim 2025GÜNDEM
30 Ekim 2025