Şimdi bahsedeceğim durum hepimize tanıdık gelecektir. ‘Yapılması gereken bir iş vardır ama kendimizi sosyal medyada gezinirken, evi toparlarken ya da bambaşka işlerle uğraşırken buluruz. İçimizden bir ses “Sonra yaparsın” der.’ Bu durumun getirisi olarak kendimize kızarız, “Yine mi erteledim?” deriz ve bu durumu hemen tembellik ya da iradesizlik etiketiyle geçiştiririz.
Oysa, psikoloji bilimi bize, yaygın kanının aksine, ertelemenin temelinde bambaşka bir durumun yattığını gösteriyor. Erteleme, basitçe işi yarına bırakmak değil, aslında olumsuz duygulardan kaçınmak için bilinçaltımızın başvurduğu bir mekanizmadır. Yani ertelemek, o anki rahatsız edici duyguyu yönetmeye çalışmaktır.
Başlamaktan korktuğumuzda, zihnimiz geçici olarak bizi rahatlatacak şeylere yönelir. Ancak bu rahatlama kısa sürelidir; ertelenen iş büyür, stres artar ve döngü devam eder.
Peki ertelememizin altında yatan asıl konular ve korkular nelerdir?
Bir görevi ertelediğimizde, asıl kaçtığımız şey o görev değil, o görevin bizde yarattığı hislerdir: Kaygı, sıkıntı, can sıkıntısı, yetersizlik korkusu veya başarısız olma riski.
Bu hislere birlikte göz atalım:
Mükemmeliyetçilik: “Ya istediğim gibi olmazsa, ya kusursuz olmazsa?” kaygısı işleri başlamadan bitirir.
Kaygı ve Başarısızlık Korkusu: Sonuca dair duyulan korku, işe başlamaktan daha yorucu gelir.
Motivasyon Eksikliği: Yapılması gereken şey bize anlamlı gelmediğinde, zihnimiz kaçış yolları arar.
Belirsizlik ve “Büyük” Görevler: Görevimiz çok büyük, karmaşık veya ucu açık göründüğünde, nereden başlayacağımızı bilemeyiz. Bu bilişsel yük, beynin alarm vermesine ve konudan hızla uzaklaşmasına neden olur.
Anlık Haz Arayışı: Zorlayıcı görev yerine kısa vadeli keyif veren şeylere yöneliriz.
Erteleme Döngüsünü Kırmanın Yolları
Eğer ertelemenin bir tembellik değil, bir duygu yönetme stratejisi olduğunu kabul edersek, mücadele yöntemimiz de değişecektir.
Küçük Adımlarla Başlayın: Büyük resmi düşünmek yerine ilk adımı atın.
Gerçekçi Hedefler Koyun: Mükemmel değil, yapılabilir olana odaklanın.
Zamanı Görünür Kılın: Ajanda ya da hatırlatıcılar kullanın.
5 Dakika Kuralını Uygulayın: Eğer bir işe başlamakta çok zorlanıyorsanız, kendinize sadece 5 dakika devam edeceğinize söz verin. Beyninizi “sadece beş dakika” diyerek kandırın.
Öz-Şefkat Geliştirin: Kendini yargılamak yerine, zorlandığını kabul edin.
Unutmayın, erteleme bir karakter kusuru değil, öğrenilmiş bir duygu yönetim biçimidir. Ona tembellik demek yerine, altındaki korkuyu veya kaygıyı anlamayı seçtiğinizde, yarını beklemek zorunda kalmazsınız. Eyleme giden yol, her zaman atılan ilk küçük adımdır.
GENEL
05 Ekim 2025KÖŞE YAZILARI
05 Ekim 2025GÜNDEM
05 Ekim 2025GÜNDEM
05 Ekim 2025GÜNDEM
05 Ekim 2025GÜNDEM
05 Ekim 2025GÜNDEM
05 Ekim 2025