0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Depremin üzerinden yılar geçti, ama yaşanan acılar, çöküntüler ve çaresizlik hissi hâlâ hafızamızda taptaze. O günler, hayatın ne kadar kırılgan olduğunu, bir anda her şeyin alt üst olabileceğini gözler önüne serdi. Yıkıntılar arasında sadece enkaz değil, aynı zamanda insanlık sınavı da vardı.

Bu süreçte öne çıkan isimlerden biri, Sayın Valimiz oldu.

O zor günler hepimize sabrın, dayanışmanın ve insanlığın değerini yeniden hatırlattı. Sayın Valimiz o dönemde sadece bir yönetici gibi değil, bir vatandaş gibi davrandı; enkazın başında, çamurun içinde, gözyaşlarının arasında halkla birlikteydi. Valinin eli, depremin ilk gününden bugüne kadar halkın omzuna dokundu ve varlığı gerçekten hissedildi.

Her zaman halkın arasında, sokakta, çarşıda, sahada oldu. Vatandaş, valisini hep ulaşılabilir bir isim olarak gördü.

Ancak artık bu düzen  geride kalmalı. Her ne kadar yeniden inşa süreci devam ediyor olsada afetin sıcak günleri sona erdi, şehir yeniden yapılanma sürecine girdi. Şimdi duygulardan çok düzenin, samimiyetten çok sistemin, yakınlıktan çok kurumsal disiplinin öne çıkması gerekiyor.

Valilik makamı bir ilin kalbidir. O kalp sahada atar ama yönünü akılla, planla ve kurum gücüyle bulur. Halkla iç içe olmak elbette kıymetlidir; ancak devletin ağırlığı, halkla sürekli iç içe olmakla değil, gerektiğinde mesafe koyabilmekle korunur.

Deprem öncesinde valilik makamı kolay kolay bir polemiğin içine çekilmezdi. Bugün ise farklı tartışmaların odağına sürükleniyor. Bu durum, hem makamın ağırlığını hem de devletin itibarını zedeleyebilir. Bu nedenle, valilik makamının o eski düzenine, o otoriter ve mesafeli çizgisine yeniden dönmesi gerekiyor.

Depremin ilk günlerinden   bugüne kadar halkın arasında olmak doğruydu; şimdi ise masada, koordinasyon merkezlerinde, kurumlar arası dengede olmak gerekiyor.

Vatandaş sayın Masatlı’yı tanıdı, sevdi, güvendi. Şimdi o güveni kalıcı hale getirmenin yolu, duygusal yakınlıktan değil, kurumsal mesafeyi yeniden tesis etmekten geçiyor.

Bu şehir artık duygularla değil, düzenle ayağa kalkacak.

Ve o düzenin adı, kurumsallık.

Bir gazeteci olarak samimiyetle söylüyorum:

Sahada gösterilen samimiyet, artık kurumsal otoriteye dönüşmeli. Ancak o zaman valilik makamı, hem vatandaşın hem kurumların gözünde daha güçlü ve saygın bir konumda olur.

Mehmet Nur