Bir kaç yıl evvel İstanbul Yeşilköy pazarında alışverişe gitmiştim.

Tam bir tezgâhın önünden geçiyorum ki, irice bir adam avazının çıktığı kadar;

“düştü, düştü”, diye bağırdı…!

Gayrı ihtiyari arkama dönüp yere baktım, ne düşürdüm diye. Adam gülerek, fiyatlar düştü abla demez mi? Güldüm tabi.

Adam, işine espri anlayışını da katarak neşeli bir ortam yaratıp ekmek teknesi olan tezgahına dikkat çekiyordu, gayet normal.

Şimdi, niye bu örneği verdim?

Son günlerde birileri hep bir ağızdan, içten yanmalı motor misali, bir iddia atıyor ortaya.

Ak Partiyi, Ak parti teşkilatları bitirecek,

!REİS tek başına aday olsa, kesin kazanır! Gibi, mantık dışı söylem ve eylemlerle, aziz milletin dikkatini, kendi paçavra tezgâhlarına çekme gayretinde.

Ancak; Size 21 yıllık siyasi gözlemlerime dayanarak şunu tüm samimiyetimle ifade ederim ki, bu davaya gönül vermiş, ömür vermiş, emek vermiş biri, benzetme yaparsak bir ana çocuğunu 9 ay gebe kalıp, doğurmuş ve evladını 21 yaşına kadar getirip, boynuna posuna bakıp, gurur duyduğu, ana şefkati, sevgisiyle büyüttüğü, umudunu, hayalini davasını, sevdasını, dünyalık uğruna asla satmaz satamaz…

Eğer; bunu yapan biri, ben Ak Partiyim diyorsa, inanmayınız.

Parti binasına girmesi, hatta üye olması, hatta yönetime girmesi, hatta vekil olması %100 AK Partili olduğu anlamına gelmez. Bu kişiler ta en baştan maskeli ve içten pazarlıklı bir şekilde aramıza karışmış çıkar gurubu üyesidir kesin…

Senaristleri şeytan olanların, oyuncu kadroları, her yere dağılmış maalesef. Haliyle AK Parti de, nasibini almış olacak bu kadrodan ki, temizlendi çok şükür. Niyet okuyan makina yok ki kapıya koyup seçelim…

Karaları aklardan ayırıp, eğrileri doğrulardan sıyıralım.

Zaman içinde kendi kendine ekarte oluyor, bizden ayrılıyorlar.

Diğer partilere bakınca, yine de şükür halimize diyoruz hani…

Zira bugün CHP adeta içi boşaltılmış kabak durumunda. Türkiye karşıtı olan tüm illegal yapılar parti içinde toplanıp, üs kurmuşlar maalesef.

Arapça “CEZA” karşılık demek.

Allah cezalarını verecek elbet.

Ve maalesef ki,  durum vahim…!

Vay nefsim sarhoşluğu sarmış dünyayı,

Herkes gerçek sanıyor fani dünyayı,

Yaşanıp geçti, çoktan bu alem,

Aleme dalmışlar, yazsa da kalem.

Ne kitap fayda ediyor ne de hak kelam,

Ahir zaman kervanı geçer, vesselam.

Ne diyek bilemedik, baktık ta, göremedik.

Ne ölenler ibret oldu bakan gözlere,

Ne ayetler rehber oldu aciz bizlere.

Uzandık, umutlandık, bir yere eremedik.

Sözlerde tükendi hiçbir şey diyemedik. Dedik mi acaba?

Muradı, hak rızası olanlara selam olsun, diyelim o vakit.

Muhteşem bir ayetin ruhumuzda inkılap yapması umudu ve dileği ile…

Allah CC Fetih suresi 10.ayette

Hz. Peygamberimize buyurdu

“Sana biat edenler anacak Allah’a biat etmiş olurlar. Allah’ın eli onların elinin üzerindedir. Verdiği sözden dönen, kendi aleyhine dönmüş olur. Allah’a verdiği sözü yerine getirene, Allah büyük bir mükâfat (karşılık)verecektir” demiştir.

Ne mutlu Allah’ın mekânında, Allah’ın verdiği aklı, sağlığı ve maddi manevi rızkı onun yolunda tüketerek, şükür kervanında yol alanlara.

Bizler AK kadrolar olarak liderimize İnandık, güvendik gönül verdik, el verdik.

Bu aşk gemisinin kaptanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Ona sadakatle sevgiyle bağlı mürettebatı olarak, bizler kürek çekmeye devam edeceğiz. Allah cc yardımı ve izni ile.

Ta ki selamet limanına demir atana kadar.

Bu yol güllük gülistanlık değil elbet. Bu kutlu ve dikenli yola, ayağını sevenlerle değil, canından, evladından anasından yerinden, malından geçenlerle devam edeceğiz inşallah.

Allah yar ve yardımcımız olsun.

Sevgi saygı muhabbetle hoşça kalın sağlıcakla kalın.