Aile Yapımıza Sessiz Saldırı
Bir zamanlar televizyon, akşam sofralarından sonra ailenin birlikte vakit geçirdiği, değerlerin aktarıldığı bir pencereydi. Bugün ise ekranlardan evlerimize giren diziler, aile bağlarını zayıflatan, şiddeti ve ihaneti sıradanlaştıran, toplumsal yapımıza zarar veren içeriklerle dolup taşıyor.
Türk aile yapısı, asırlardır sabır, sadakat, paylaşım ve saygı üzerine kuruludur. Fakat artık birçok dizide evlilik, bir bölümde başlayan bir diğerinde biten bir oyun gibi sunuluyor. Gençler, asi ve bencil karakterleri örnek alıyor; çocuklar, sevgi yerine çatışmayla tanışıyor. Kadın karakterler ya aşırı mağdur ya da aşırı hırslı figürlere indirgeniyor. Bu, gerçek hayattaki kadınlarımızı da psikolojik olarak etkiliyor ve beklenti algısını değiştiriyor.
Bu yazının amacı kimseyi suçlamak değil; tam aksine, uyarmak ve korumaktır. Kadınlarımız bizim baş tacımızdır. Gençlerimiz bizim geleceğimizdir. Ancak bilinçsiz içerikler, fark etmeden hepimizi yönlendirebilecek kadar güçlü hale geldi. Bugün izlediklerimiz, yarının davranışlarını şekillendiriyor.
Peki ne yapmalı?
Aileler olarak çocuklarımızla birlikte izlediğimiz içerikleri seçmeli, birlikte yorumlamalıyız.
Devlet kurumları, RTÜK ve yapımcılar; reyting uğruna toplumun temelini sarsan yapımlara karşı daha dikkatli olmalı.
Kadınlara sadece tüketici değil, yapıcı rol , aklıyla ve duruşuyla örnek olabilecek karakterler çoğaltılmalı.
Gençler için kültürel, sportif ve sanatsal alanlar desteklenmeli, ekrandan başka hayatlar olduğunu görmeleri sağlanmalı.
Toplum olarak özümüze dönmeli, geçmişin değerlerini geleceğe taşımalıyız.
Unutmayalım: Aile çökerse, toplum çöker.
Ve biz bu ekran kuşatmasına karşı en güçlü direnci, yine ailede gösterebiliriz.
Çünkü gerçek değişim, evin içinden başlar..
GENEL
04 Kasım 2025KÖŞE YAZILARI
04 Kasım 2025GÜNDEM
04 Kasım 2025GÜNDEM
04 Kasım 2025GÜNDEM
04 Kasım 2025GÜNDEM
04 Kasım 2025GÜNDEM
04 Kasım 2025