KARASU: “BARIŞ, İNSANLIĞIN ORTAK VİCDANIDIR”

KARASU: “BARIŞ, İNSANLIĞIN ORTAK VİCDANIDIR”

ABONE OL
1 Eylül 2025 09:23
KARASU: “BARIŞ, İNSANLIĞIN ORTAK VİCDANIDIR”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Antakya Çevre Koruma Derneği Başkanı Nilgün Karasu, savaşlara, şiddete ve ayrımcılığa karşı güçlü bir barış çağrısında bulundu

Antakya Çevre Koruma Derneği Başkanı Nilgün Karasu, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, savaşların acı mirasına ve günümüzde devam eden çatışmalara dikkat çekerek, insanlığın en temel hakkının barış içinde yaşamak olduğunu vurguladı. Karasu, yaptığı basın açıklamasında barışın yalnızca savaşın olmaması değil, özgürlüklerin, hukukun ve insan haklarının güvence altına alındığı bir yaşam biçimi olduğunu söyledi.

“BARIŞ HAKKI, BİR İNSAN HAKKIDIR”

Nilgün Karasu açıklamasında, 1 Eylül’ün neden Dünya Barış Günü olarak kutlandığını hatırlatarak şunları söyledi: “İnsanlık tarihinin en kanlı savaşı olan İkinci Dünya Savaşı nedeniyle milyonlarca insan katledildi, kentler yerle bir edildi. Bu büyük acıların bir daha yaşanmaması için, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 1981 yılında 1 Eylül’ü Dünya Barış Günü olarak ilan etti.” Ancak aradan geçen onca zamana rağmen, dünyanın birçok bölgesinde hala savaşların, çatışmaların ve etnik-dini ayrımcılıkların sürdüğünü belirten Karasu, halkların kışkırtılarak birbirine düşman edildiğini, barış içinde yaşama umutlarının yok edildiğini söyledi.

“SAVAŞ, EN BÜYÜK ÇEVRE KİRLİLİĞİDİR”

Karasu, savaşların sadece insanlar üzerinde değil, doğa üzerinde de büyük yıkımlara neden olduğuna dikkat çekerek, “Savaş, sadece ölüm ve yıkım getirmez; aynı zamanda büyük bir çevre kirliliğidir. Doğayı yok eder, yaşam alanlarını geri dönüşsüz biçimde tahrip eder” dedi. Dernek Başkanı Karasu, bu nedenle barışı savunmanın sadece insan hakları açısından değil, çevre mücadelesi açısından da kritik bir önem taşıdığını vurguladı.

DEPREM GERÇEĞİ: “ÖNLENEMEZ DEĞİL, YÖNETİLEBİLİR”

Konuşmasında 6 Şubat depremlerine de değinen Karasu, Türkiye’nin yaşadığı büyük yıkımın hâlâ taze olduğunu ve bu yaraların sarılmadığını ifade etti. Afetlerin “kader” veya “doğal düzen” olarak görülmesinin önlem alınmasını engellediğini belirtti: “Depremleri önlemek mümkün olmasa da, etkilerini azaltmak bizim elimizdedir. Toplum olarak bilimin, aklın ve önlemin yolunu benimsemeliyiz. Yaşam hakkını korumak, sadece savaşsız bir dünya değil, aynı zamanda afetlere karşı dayanıklı kentler kurmakla da mümkündür.”

“BARIŞ, TARTIŞMANIN VE ÖZGÜRLÜĞÜN OLDUĞU YERDİR”

Barışın sadece silahların susması olmadığını belirten Karasu, barışı şu sözlerle tanımladı: “Barış, kadının, çocuğun, doğanın, özgürlüklerin, hukukun üstünlüğünün olduğu; herkesin kendini özgürce ifade edebildiği bir yaşam biçimidir. Gerçek barış, demokrasinin, eşitliğin ve adaletin varlığı ile mümkündür.”

“YURTTA SULH, CİHANDA SULH” VURGUSU

Karasu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” sözünü hatırlatarak, barışın evrensel bir değer olduğunu ve dünyanın her yerindeki mazlumların, çocukların, kadınların en çok bu acılardan etkilendiğini dile getirdi. “Bu mücadele aynı zamanda kadınların demokratik yaşama katılımı ve özgürleşmesi için de bir alandır. Kadınların sesini yükselttiği bir dünyada barış daha güçlü yankı bulacaktır.”

“BARIŞ, KARDEŞLİK VE DAYANIŞMAYLA MÜMKÜN”

Karasu, halklar arasında yaratılan düşmanlıklara karşı ortak mücadele çağrısında bulunarak, etnik köken, dil, din ayrımı yapılmaksızın tüm insanların eşit ve onurlu bir şekilde yaşama hakkı olduğunu savundu: “Savaşsız, işgalsiz, sömürüsüz başka bir dünya mümkündür. Halkların kardeşliği ve kültürel haklarına saygı temelinde barışı birlikte inşa edebiliriz.”

“GERÇEK BİR BARIŞ GÜNÜ İÇİN MÜCADELEYE DEVAM”

Açıklamasının sonunda Karasu, 1 Eylül’ün sadece bir kutlama günü değil, aynı zamanda barış için mücadele ve dayanışma günü olduğunu belirterek sözlerini şöyle tamamladı: “Biz bu ortamda 1 Eylül’ü kutlamıyoruz; anıyor, hatırlatıyor ve mücadele ediyoruz. Savaşa karşı barışı, ölüme karşı yaşamı, baskıya karşı halkın demokratik iradesini savunuyoruz. Barış dolu yarınlar için, doğamız, insanımız, geleceğimiz için ortak mücadeleye çağrıda bulunuyoruz.”

En az 10 karakter gerekli