“Unut gitsin.” “Zamanla geçer.” “O zaten sana uygun değildi.” Herhangi bir ayrılıktan sonra bu cümlelere maruz kaldınız mı? Yalnız değilsiniz, hemen hepimiz bu cümleleri bir kez duyduk. Peki ya iyi niyetli olarak söylenen bu cümleler aslında duygularımızı bastırmamıza sebep oluyorsa?
Bir ilişki bittiğinde çoğumuz hemen güçlü görünmeye çalışırız. Çevremize gülümser, sosyal medyada mutlu pozlar verir, “ben iyiyim” deriz. İçimizde bir yerde, sessiz bir yas sürer. Çünkü psikolojik olarak her kaybın bir yas süreci vardır. Yas ne kadar sessiz ve görünmez olursa o kadar mutlu olacağımızı ve bu süreci kolay atlatacağımızı düşünürüz. Fakat atladığımız bir nokta var: Bastırılmış duygular iyileşmez; acı, yaşanmadan geçmez. Ve psikolojik olarak bastırılan bu duygular, ileride farklı şekillerde karşımıza çıkar: anksiyete, öfke, güvensizlik ya da yeni ilişkilerde tekrarlayan kalıplar…
Acıyı görünür kılmak cesaret işidir. Bu cesurca durumun ilk adımı ise “acım var” diyebilmektir. Tıpkı fiziksel bir yara gibi, duygusal yaralar da görünür olduklarında iyileşir. Ağlamak, özlemek, hatırlamak, sorgulamak… Bunların hepsi sürecin parçasıdır. Duygusal kasımız bu süreçte gelişir. Kırıldığımızda, düştüğümüzde yeniden ayağa kalkmayı bu kasımız öğretir.
Kaybın yasını tutmak zayıflık değil, insan olmanın doğasıdır. Ayrılık sonrası yas süreci herkes için farklı uzunlukta yaşanır. Bazılarımız kısa sürede toparlanırken bazılarımız aylarca geçmişte kalır. Burada önemli olan süre değil duygulara izin vermektir. Kendini hızlıca toparlamaya çalışmak yerine, bu duygulara “geçici misafirler” gibi davranmak gerekir. Onlar gelir, kalır, anlatır ve zamanı geldiğinde gider.
Ayrılık acısını bastırmak, kısa vadede rahatlatabilir ama uzun vadede ruhu yorar. Acıdan kaçmak, onu yok etmez; sadece erteler. Gerçek iyileşme, duyguların içinden geçmeyi göze aldığımızda başlar.
Kendine şu soruyu sormak iyi gelir: “Bu acı bana ne anlatmaya çalışıyor?” Belki bir sınırı, belki bir değeri, belki de kendini daha çok sevmen gerektiğini… Çünkü her bitişin içinde, yeniden doğmanın tohumları vardır. Ve bazen kalp, kırıldığında değil, kırıklarından sızan ışıkla iyileşir.
GENEL
17 Aralık 2025KÖŞE YAZILARI
17 Aralık 2025GÜNDEM
17 Aralık 2025GÜNDEM
17 Aralık 2025GÜNDEM
17 Aralık 2025GÜNDEM
17 Aralık 2025GÜNDEM
17 Aralık 2025