Çevremden en sık duyduğum cümlelerden biri şudur:
“Hiçbir şey yapmadığım hâlde bile çok yorgunum.”
Bu cümle, çağımızın en yaygın duygusal gerçeklerinden birini anlatır aslında.
Modern hayat, bize sürekli daha hızlı olmamızı, daha çok üretmemizi, her an bir şeylerle meşgul olmamızı söylüyor. Yaşadığımız çağ bize “hızlı olan kazanır” mesajını öyle güçlü verdi ki; durmayı, beklemeyi, hatta sıkılmayı bile unuttuk. Çünkü “durmak” neredeyse bir kusur gibi görünmeye başladı.
Oysa bazen ilerlemenin en güçlü yolu, durabilmeyi öğrenmektir.
Zihnimiz gün boyu yüzlerce uyaranla doluyor: bildirimler, sorumluluklar, planlar, haberler…
Bedenimiz oturuyor olsa da zihnimiz hiç durmuyor.
İşte bu noktada devreye zihinsel detoks giriyor.
Zihinsel detoks, beynin sürekli tetikte olma hâlinden kısa bir mola almasıdır.
Düşünceleri susturmak değil, onlara biraz “alan” tanımaktır.
Yavaşlamak tembellik değildir; farkındalıktır.
Bir fincan kahvenin kokusunu fark etmek, yürürken rüzgârı hissetmek, bir konuşmada sadece dinlemek…
Bunların her biri zihni “şimdi ve burada”ya döndürür.
Farkındalık, tam olarak bu küçük anların içinde başlar.
Terapi sürecinde sıkça konuşuruz:
“Ne hissettiğini durup dinleyebiliyor musun?”
Çünkü zihin hızlandıkça duygular sessizleşir.
Hızlı yaşamak, duyguların sesini kısmak gibidir.
Oysa yavaşlamak, o sesi yeniden duymaktır.
Zihinsel detoks sadece ekranlardan uzak kalmak değildir; kendinle kalmaya izin vermektir.
Asıl detoks, “sürekli düşünme” hâlinden çıkmaktır. Her şeyi çözmeye, planlamaya, anlamlandırmaya çalıştıkça zihin dolup taşıyor.
Oysa bazı şeyler sadece “olur”. Bazı duygular sadece “yaşanır”. Bazı soruların hemen cevabı yoktur.
Yavaşlamak, kendimize yeniden alan açmaktır. Bir gün boyunca hiçbir şey üretmeden, sadece var olmanın da değerli olduğunu hatırlamaktır.
Ve belki de en önemlisi:
İyileşmenin hızda değil, sakinlikte başladığını kabul etmektir.
Bu hafta kendinize küçük bir alan açın.
Telefonunuzu kapatın, sessiz bir köşe bulun, sadece nefes alın.
Ne üretmek, ne düşünmek zorundasınız.
Sadece “var olun”.
Çünkü bazen iyileşme, hiçbir şey yapmadan da başlar.
GENEL
22 Ekim 2025KÖŞE YAZILARI
22 Ekim 2025GÜNDEM
22 Ekim 2025GÜNDEM
22 Ekim 2025GÜNDEM
22 Ekim 2025GÜNDEM
22 Ekim 2025GÜNDEM
22 Ekim 2025