16 Ağustos 2025 Cumartesi
AK PARTİ’Lİ YAYMAN MUHTAR BİLE OLAMAZ DEDİLER MİLLETİMİZ BAŞKAN YAPTI
MİLLİ DAYANIŞMA, KARDEŞLİK VE DEMOKRASİ KOMİSYONU
Depremler İntiharları Tetikledi Mi?
Kirli siyaset ne mi?
PARMAK UÇLARINDAKİ MUTLULUK TUZAĞI: DİJİTAL ÇAĞDA BAĞIMLILIK
KÜRESELCİLERİN YAPAY DEPREMLER ÜRETEREK İŞGAL PLANLARI
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yayman, A Haber canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, partisinin kuruluş sürecinden bugüne uzanan 25 yıllık iktidar yolculuğunu, dünya siyasetindeki istisnai konumunu ve güncel siyasi gelişmeleri değerlendirdi.
Yayman, Türkiye’nin 2001 öncesindeki siyasi tablosunu hatırlatarak, “AK Parti iktidara gelmeden önce hükümetlerin ömrü 8 ay, parlamentonun ömrü 2 yıldı. O günlerden bugünlere gelmek sessiz bir devrimdir” dedi.
Yayman, AK Parti’nin kurulduğu 2001 yılındaki atmosferi şu sözlerle anlattı:
“Merkez siyaset çökmüş, yolsuzluklar almış başını gitmişti. Türkiye, anayasa kitapçığı krizinden çıkmış, siyaset ve parlamentonun itibarı yere düşmüştü.
MUHTAR BİLE OLAMAZ DEMİŞLERDİ
Cumhurbaşkanımız hakkında siyasi yasaklar getirilmiş, ‘Tayyip Erdoğan muhtar bile olamaz’ manşetleri atılmıştı. Siyasi yasak getirilerek yolu kesilen Cumhurbaşkanımız tüm engelleri aşarak Türkiye’ye çağ atlatmıştır.
İşte o şartlarda kurulan AK Parti bugün 25 yaşında. Bu, sadece Türkiye için değil dünya siyaseti için de olağanüstü bir başarıdır.”
AK Parti’nin başarısını üç ayrı pencereden değerlendiren Yayman, ilk olarak Türk siyasi tarihindeki örneklere işaret ederek, “Demokrat Parti, Adalet Partisi, Anavatan Partisi gibi örnekler var ama AK Parti, karakteri, vizyonu ve istikrarıyla hepsinden farklı bir çizgiye sahiptir” dedi.
İkinci olarak dünya siyasetine dikkat çeken Yayman, “Avrupa’da 24 yıldır seçimle iş başında olan bir hükümet yok. Dünyada bunun tek örneği Japonya’dadır. Bu, Guinness Rekorlar Kitabı’na girecek bir durum” diye konuştu.
Üçüncü başlık olarak partinin kendi iç yapısına değinen Yayman, “2001’deki kadrolardan bugün farklı isimler var ama söylemde, vizyonda ve değişimde bir süreklilik var. Cumhurbaşkanımız Ahmet Hamdi Tanpınar’a atıfla ‘Süreklilik içinde değişim’ dedi. 25. yılında Cumhurbaşkanımızın toplumsal desteği yüzde 52’dir.
Bu, başlı başına üzerine düşünülmesi gereken büyük bir başarı hikayesidir” ifadelerini kullandı.
BAŞARININ SIRRI: SAHİCİ LİDERLİK VE MİLLETLE İÇ İÇE OLMAK
AK Parti’nin 25 yıllık iktidarının sırrını “Cumhurbaşkanımızın sahici liderliği” ve “Milletin içinde olmak” şeklinde özetleyen Yayman, “Biz masada değil, sahadayız. Milletin nabzını tutuyor, hata yapıldığında bundan dönüyor, değişimi ve reformculuğu parti karakteri haline getiriyoruz” dedi.
Terörsüz Türkiye hedefinden yeni anayasa çalışmalarına, emekli sorunundan küresel iklim değişikliğine kadar pek çok konuda AK Parti’nin gündemi belirlediğini vurgulayan Yayman, “En basit konudan en karmaşık meseleye kadar milletin önüne bir proje ve gelecek hayali koyan parti AK Parti’dir. CHP’nin hiçbir projesi ve vaadi yoktur” şeklinde konuştu.
ÖZLEM ÇERÇİOĞLU’NUN AK PARTİ’YE KATILIMI
Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun CHP’den AK Parti’ye katılmasına da değinen Yayman, “Özlem Hanım kendini ispatlamış bir isim. Aydınlıların ‘Topuklu Efe’ diye nitelendirdiği, yiğitliği ve hizmet odaklı çalışmalarıyla bilinen bir belediye başkanı. Salonda tebriklerimi ilettim. Konuşması özgüvenliydi, CHP’ye net bir şekilde rest çekti” dedi.
Çerçioğlu’nun tercihini “iktidar umudu olan” bir partiye geçmek olarak yorumlayan Yayman, “Bu katılım kıymetlidir. Aydın’ın sorunlarının Cumhur İttifakı’yla çözüleceğine inanıyorum.
Siyasetçi umut olan yere gider. Özlem başkan doğru karar vermiştir. Partimize katılımlar devam edecektir” ifadelerini kullandı.
CHP ULUSAL İKTİDARA DEĞİL PARTİ İÇİ İKTİDARA TALİP
CHP’li belediyelerde yaşanan sorunlara değinen Yayman, “Su kesintileri, çöplerin toplanmaması, trafik keşmekeşi, deniz kirliliği… CHP, kendi belediyelerindeki sorunlara çözüm üretmiyor. Kendi partisine katılanlara seviniyor ama AK Parti’ye katılanlara itibar suikastı yapıyor. CHP hızla iç karışıklığa ve kaosa sürükleniyor” diye konuştu.
TERÖRSÜZ TÜRKİYE SÜRECİNE DESTEK YÜZDE 75
Terörsüz Türkiye hedefinin milli bir çözüm süreci olduğuna vurgu yapan Yayman, “Pazarlık yok, şehit ailelerini ve güvenlik güçlerini rahatsız edecek bir adım yok. Cumhurbaşkanımız ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli sürecin içinde. Kamuoyu desteği yüzde 75. Öncelik pratik adımlar ve sahada uygulama olacak” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Hakkarili anne ile Hataylı anne evlatlarının mezarı başında aynı duayı okuyorsa bir yanlışlık var” sözlerini hatırlatan Yayman, “Üçüncü ülkelere fırsat vermeden sorunlarımızı kendimiz çözmeliyiz” ifadelerini kullandı.
CHP GENEL BAŞKANI ÖZEL’E ELEŞTİRİ
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in iddialarına da değinen Yayman, “Sürekli iddia ortaya atıp sonuç alamayan bir siyaset tarzı izliyor. Buna yalancı çoban hikayesi derler. Sonunda kaybeden Özgür bey olacaktır. Bu dil ne CHP’ye ne Türk siyasetine kazandırır. Parti içindeki taht kavgalarını ‘cambaza bak’ siyasetiyle kapatmaya çalışıyor” dedi.
YENİ BİR BAŞARI HİKAYESİ YAZACAĞIZ
Yayman, sözlerini şu şekilde tamamladı: “AK Parti 25 yaşına CHP’ye bakarak değil, millete bakarak ulaştı. Bizim gündemimiz refahı artırmak, demokrasiyi kurumsallaştırmak, reformları hayata geçirmek ve Türkiye Yüzyılı’nda terörsüz Türkiye’yi gerçekleştirmektir.
Biz 24 yıldan aldığımız güç ve ilhamla milletimizle yeni bir başarı hikayesi yazacağız” sözlerini kullandı.
Hatay’da yaşayan 10 yaşındaki Ümit Keçik, Türkiye’de katıldığı matematik ve bilim yarışmasında 1. olurken Tayland’da düzenlenen olimpiyatlarda üçüncülük elde etti. Ailesi tarafından teknolojik aletlerden uzak tutularak büyütülen Keçik, günde bir kitap okuyarak gelişimini sürdürüyor.
İskenderun ilçesinde yaşayan 10 yaşındaki Ümit Keçik, ileri seviyedeki zekası ve problem çözmedeki başarılarıyla dikkat çekiyor. Anne ve babası tarafından teknolojik aletlerden uzak tutularak büyütülen ve her gün bir kitap okuyarak yaşamını sürdüren Keçik, Türkiye’de düzenlenen bilgi yarışmasında 1. olarak Tayland’da düzenlenen matematik ve bilim olimpiyatlarına katılmaya hak kazandı. Ailesi tarafından sağlanan desteklerle Tayland’a giden ve SIMSO (Singapore International Mathematical and Science Olympiad) yarışmasına katılan Keçik, dünya üçüncüsü olma başarısı elde etti. Elde ettiği başarısıyla ailesini gururlandıran Keçik’in hedefiyse Harvard’da eğitim almak.
“GÜNLÜK BİR KİTAP BİTİRİYORUM, ÇOĞUNLUKLA BİLİM KİTAPLARI OKUYORUM”
Kazandığı derecelerle gurur duyan Ümit Keçik, Tayland’da düzenlenen dünya şampiyonasında üçüncü olduğunu ifade ederek “Dünya genelinde yapılan fen ve matematik olimpiyatıydı. Bana göre kolaydı. Biyoloji, kimya ve astronomi vardı. Bu dersleri Türkiye’de hiç görmedim ama yine de Türkiye birincisi ve dünya üçüncüsü oldum. Tayland’a gidip sınava girdim. Çok gururlandım, çok mutlu oldum. Uzayla ilgili roketler tasarlamıştım. Üç tane dev roketin geçişlerle birbirine bağlanıp atmosferden çıktıktan sonra dalgalarıyla uzayda süzülmesini düşündüm. Harvard’da okumak istiyorum. Günlük bir kitap bitiriyorum, çoğunlukla bilim kitapları okuyorum. Türkiye’deki sınavı 15 dakikada, dünya finalindeki sınavı ise 28 dakikada tamamladım. İki sınavda da 90 dakika süre verilmişti. Ayrıca herpetolog, yani amfibi ve sürüngen bilimcisi olmak istiyorum” dedi.
“HİÇ TELEFON YA DA TABLET VERMEDİM, HEP KİTAPLARA YÖNLENDİRDİM”
Başarı karşısında gözleri dolan anne Nurhan Keçik, “Ümit’in annesi olmak harika bir şey. Ümit anlatılacak değil, yaşanacak bir çocuk. Çok ilginç gözlem yeteneği ve bilgiye sahip. Bizim eğitim sürecimiz daha ben hamileyken başladı. Hamilelikte ona şarkılar ve ninniler söyledim. Doğduğunda iki aylıkken kitap yapraklarını kendi çevirmeye başladı. Hiç telefon ya da tablet vermedim, hep kitaplara yönlendirdim. En çok dinozorları ve uzayı sevdi. Fizik, kimya ve biyolojiye ilgisi büyüdü. Tayland’a gitmek için çok çabaladık, bir ay boyunca uğraştık. Ben köy okulunda okudum, imkansızlıklar içinde büyüdüm. İki yıl öğretmenimiz olmadı, üç sınıf bir arada okuduk. O yüzden kendi çocuklarıma sahip olamadığım tüm imkanları sunmaya söz verdim. İki çocuğumun da ayrı odası ve kitaplığı var. Hayallerine ulaşmaları için elimden geleni yapacağım” ifadelerini kullandı.
“KAZANACAĞINA EMİNDİM AMA TÜRKİYE BİRİNCİSİ OLMASI BENİ DE ŞAŞIRTTI”
Oğlunun başarısını değerlendiren baba Ercüment Keçik, “Ümit doğduğundan beri bizi şaşırtan bir çocuk. Çok araştırmacı, bunun en büyük sebebi annesi. Daha anne karnındayken evladımıza kitaplar okunması çocuğu yönlendirdi. Kazanacağına emindim ama Türkiye birincisi olması beni de şaşırttı. Ardından Tayland daveti geldiğinde araştırdım, dünya genelinde bir yarışma olduğunu öğrendim. Türkiye’de başarı kazandıysa orada da şansımızı deneyelim dedik. En azından o ortamı yaşasın istedik. Sonuna kadar arkasındayım ve destekçisiyim. Kendi imanlarımızla gönderdik, çok şükür” şeklinde konuştu.
Hatay’ın bereketli topraklarından olan Arsuz ilçesinde ata tohumuyla üretilen maydanoz tohumu üretiminde hasat başladı. Türkiye’nin maydanoz tohumu ihtiyacının yüzde 75’inin karşılandığı bölgede üretici ürün verimliliğinden memnun olduğunu ifade ederken maydanoz tohumunun kilosu 100 TL’den alıcı buluyor.
Türkiye’nin en bereketli topraklarına ev sahipliği yapan Hatay’da yaz sezonu itibariyle ürün çeşitliliği artıyor. Depremin vurduğu kentin yeniden ayağa kalkması için önemli bir role sahip olan tarım, bölge halkına umut olmaya devam ediyor. Arsuz ilçesi Üçgüllük Mahallesi sakinlerinden Satmaz ailesi, 40 dönümlük tarlada dededen kalma ata tohumuyla maydanoz tohumu üretimini sürdürüyor. Hasadı yapılan maydanoz tohumunun tarladan kilosu 100 TL’den alıcı bulurken, bu yıl üretici verim kalitesinden memnun. Türkiye’nin yüzde 75’lik maydanoz tohumunun üretildiği Arsuz bölgesi adeta yerli tohumlarla üretime yön veriyor.
“DEDEDEN KALAN ATA TOHUMU TÜRKİYE’NİN DÖRT BİR YANINA GÖNDERİLİYOR”
Dededen kalma ata tohumuyla maydanoz tohumu üretimini sürdürdüklerini söyleyen 27 yaşındaki Muhlis Satmaz, “Bu iş bize dedelerimizden kaldı. Tohumumuz tamamen ata tohumu, dışarıdan hiçbir şekilde oynanmamış. Öncelikle yeşillik olarak Türkiye genelinde satışını yapıyoruz. Ülke genelindeki tohum ihtiyacının yaklaşık yüzde 75’i Hatay’ın Arsuz ilçesinden karşılanıyor. Bahar aylarında havaların ısınmasıyla birlikte maydanoz tohuma kalkıyor. Bu dönemde biçimini yapıp, arkamızda gördüğünüz eleme makineleriyle temizleyerek piyasaya sunuyoruz” dedi.
“GEÇEN SENE DÖNÜM BAŞINA 50 KİLO ALDIĞIMIZ TARLADAN BU SENE 50-100 KİLO ARASI ÜRÜN ELDE EDİYORUZ”
Ata tohumunun kilogram fiyatının 100 TL olduğunu ve Türkiye’nin dört bir yanına gönderildiğini ifade eden Satman, “Üç büyük mahallede toplam 3-4 bin dönüm, Arsuz’un tüm mahallelerinde ise 5-6 bin dönüm maydanoz üretimi var. Bakımını, sulamasını kendimiz yapıyoruz. Hava şartları zaman zaman olumsuz olsa da bu yıl geçen seneye göre verim daha yüksek. Geçen sene dönüm başına 50 kilo aldığımız tarladan bu sene 50-100 kilo arası ürün elde ediyoruz. Şu an piyasaya sunduğumuz fiyat kilo başına 100 TL. Köyümüzde bu ürünün ticaretini yapan bir abimiz var, o da Türkiye’nin dört bir yanına satışını sağlıyor. Ankara, Eskişehir, Mersin ve doğu illerine kadar ulaştırıyoruz. Hasat döneminde sabah saat 6’da başlıyoruz, gece 1-2’ye kadar çalışıyoruz. 40 dönümlük arazimizden yaklaşık 100 kilo civarında tohum elde etmeyi hedefliyoruz. Ayrıştırma işlemini ise özenle yapıyoruz. İçinde yabancı ot kalmaması için tohumu üç kez elekten geçiriyoruz. Böylece müşterimiz sadece temiz maydanoz tohumu alıyor” ifadelerini kullandı.
Hatay’da kavurucu sıcak havanın etkisiyle sahibinden kaçan inek denize girerek serinledi, o anlar kameraya yansıdı.
Kavurucu sıcağın etkili olduğu Hatay’da zaman zaman 45 dereceyi bulan sıcak hava insanları ve hayvanları zorlamaya devam ediyor. Erzin ilçesi Burnaz sahilinde kameralara ilginç bir görüntü yansıdı. Sahibinden kaçan ve sıcak havadan bunalan inek, soluğu denizde aldı. Bir süre boyunca denizde gezinen ineğin o anları sosyal medyada ilgi odağı olurken, bir süre sonra hayvan sahibi tarafından denizden çıkarıldı.
Hatay’ın Antakya ilçesinde bulunan sanayi sitesinde çıkan yangında, hasarlı iş yeri ve hurda araçlar alevlere teslim olarak yandı.
Yangın, Antakya ilçesi Odabaşı Mahallesi’nde Küçük Sanayi Sitesi’nde yangın çıktı. Sanayi sitesinde bulunan hasarlı iş yeri ve çevresindeki hurdalık araçlarda yanmaya başladı. Kısa sürede büyüyen yangının fark edilmesinin ardından vatandaşlar durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine olay yerine Hatay Büyükşehir Belediyesine bağlı itfaiye ekipleri sevk edildi. Kısa sürede bölgeye intikal eden itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle yangın büyümeden söndürüldü. Çıkan yangından iş yeri zarar görürken çevresindeki hurdalık araçlar yandı.
“HURDALIK ARAÇ OLARAK BİRİ VE DİĞERLERİ HURDA ARAÇ PARÇALARI YANDI”
Sanayide çıkan yangını anlatan Bilal Uzunoğlu, “Biz olay anında dükkanda çalışıyorduk. Dükkanımızın bir üst sokakta dumanların çıktığını görünce olay yerine gittik. Orada bir yangının ortaya çıktığını gördük. İtfaiye ekiplerine haber ettik ve ekiplerde hemen gelip yangına müdahale ettiler. Olay yerinde bazı hurda araçlar vardı ve yangında onlarda yandı. Hurdalık araç olarak biri yandı ve diğerleri hurda araç parçaları yandı” ifadelerini kullandı.