Yahya TURAN

Yahya TURAN

04 Haziran 2022 Cumartesi

‘Hayat eve sığar ama otizmli çocuklar eve sığamıyor’

‘Hayat eve sığar ama otizmli çocuklar eve sığamıyor’
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye’de ilk koronavirüs vakasının görüldüğü 11 Mart’tan sonra virüsün yayılmasını engellemeyi amaçlayan kamusal tedbirler kapsamında 29 Nisan-17 Mayıs sokağa çıkma yasağı(tam kapanma) getirildi. Yeni düzenlemeler karşısında en çok zorlananlar arasında ise otizmli bireyler yer alıyor. Bozulan rutin düzen ve sınırlandırılmak otizmli çocuklar üzerinde saldırganlık, agresiflik gibi olumsuz etki yaratırken, aileler, gelişimlerine, sosyalleşmelerine katkı sağlamak için büyük çaba gösterdikleri çocuklarına bu süreçte hem ebeveyn hem de öğretmen olmaya çalışıyor.Pandemi döneminde otizmli bireyler yaşadığı değişikliklere uyum sağlamakta da zorluk çekiyor. Bu süreçte rutinleri bozulan otizmli bireylerin kendilerini güvende hissetme duygusu bozulmakta ve bu da hem çocuklar hem de aileler için zorlayıcı olabilmekte. Uzaktan eğitim programı ile online eğitime geçilse de maalesef otizmli çocuklarımız için yetersiz kalıyor. Çünkü bu süreçte rutini bozulan, sınırlandırılan çocukları evde kalmaya ikna etmek, mobil uygulama üzerinden eğitim vermek oldukça güç. Bu süreçte karakolluk olan, pencereden atlamaya kalkan çocuklar oldu; aileler bu konuda çok mağdur. En büyük sorun da komşular. Bu süreci zor geçiren otizmli bireylere hakaret eden insanlar da var. Bu konuda şikâyetleri çok duyuyoruz ve üzülüyoruz. Kolluk kuvveti yoluyla durumlar çözülmeye çalışılıyor. Aileler bilinçli ve hazır değillerse, evde sunabilecekleri imkânlar çoğu kişi için çok zor olabiliyor.

ÖZEL BİREYLERE MOBİL UYGULAMA

Diğer yandan okulların kapanmasıyla birlikte öğrenciler de uzaktan eğitim sistemine adapte olmaya çalışıyor. Bu kapsamda Milli Eğitim Bakanlığı, özel eğitim okullarına , rehabilitasyon merkezlerine ve kaynaştırma eğitimine devam eden öğrenciler ve velileri için “Özelim Eğitimdeyim” adlı mobil uygulama hayata geçirdi. Ailelere ücretsiz sunulan mobil uygulama bilişsel, okuma yazma, matematik, hayat bilgisi, günlük yaşam, iletişim becerileri, sosyal beceriler gibi alanlara ilişkin interaktif uygulamaları içeriyor. 

ÖZEL EĞİTİM ÖĞRETMENLERİ SÜRECE DÂHİL EDİLEBİLİR

Aileler tükenmiş halde olabilirler ve bu süreçte yardıma ihtiyaçları var. Gerekli önlemler alınarak özel eğitim merkezi öğretmenleri birebir görüşmeler ile sürece dâhil edilebilir. Ailelerin yükünü hafifletecek önlemlerin alınması faydalı olabilir

AYRICA;

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI GENELGESİ: ÖZEL BİREYLER SOKAĞA ÇIKMA YASAĞINDAN MUAF

İçişleri Bakanlığı, bu konuda bir genelge yayımladı. Buna göre otizm, ağır mental retardasyon, down sendromu gibi tanısı konulmuş özel gereksinimi olan çocuk ve gençlerin ebeveyn veya bakıcıları refakatinde, rahatsızlıklarını kanıtlayıcı rapor ve belgeleri yanında bulundurmak, maske kullanmak, el temizliği ve hijyene uymak koşulu ile ikametlerinden çıkmalarına, park ve bahçelerde dolaşmalarına, aynı il sınırları içinde araçla seyahat etmelerine izin verdi. Ama aileler, salgın sürecinde çocuklarını dışarıya çıkarmaktan imtina ediyor. 

Ailelere Önerilerimiz

Bu süreçte aileler eğer anlayabilecek durumda ise çocuğuna salgını ve aldığımız önlemleri anlatabilir. Bunun yanında sürekli TV ve internetteki bilgilere de maruz kalmasına izin vermemeleri gerekiyor. Bu bilgilerin sınırlandırılması önemli. Çocuklar için günlük rutinler çok önemli, bu nedenle, yemek saatleri, uyku saatleri, oyun ve etkinlik saatlerinin planlanması gerekiyor. Gün içinde bir rutin oluşturulmalı. Eğer yüksek düzeyde direnç göstermiyorsa online eğitim programlarıyla ya da özel eğitimcinin verdiği materyalleri kullanarak eğitimine devam edilmelidir. Bu eğitim programı günün belli bir saatine planlanabilir. Eğitim dışındaki saatlerde çocuğun hareket etmesi ve enerjisini dışarı atması gereklidir. Bunu yapmak için de evde bazı alanlar oluşturulabilir. Eğer yaşanılan mekânda olanak varsa bahçede hareket etmesi sağlanabilir. Eğer ebeveynler kendilerine zaman ayırırsa çocuklarına karşı da daha sabırlı ve hoşgörülü olacaklardır. Aileler sürekli çocuğunu kontrol etmeye, stereotipilerini azaltmaya çalışmamalı. Onun yerine mısır patlatıp film izleme, sohbet etme gibi gün içerisinde ailecek planlanan etkinlikleri olmalı. Çocuklar bu etkinliklere katılamasa bile gün içinde oluşturulan bu huzurlu ortamlar onun kendini daha iyi hissetmesini sağlayacaktır. Bununla birlikte az kalorili yemekler pişirilmeli ve abur cubur dediğimiz yiyeceklerden uzak durulmalıdır.