Özel gereksinimli bireylerin eğitim mücadelesi

Özel gereksinimli bireylerin eğitim mücadelesi

ABONE OL
8 Mart 2021 12:55
Özel gereksinimli bireylerin eğitim mücadelesi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Merhaba ; ben bir öğretmenim, bir abiyim , bir yöneticiyim, bir amcayım, bir evladım. Bu böyle uzayıp gider. Hayatta hepiniz gibi pek çok unvana sahip olsam da beni ben yapan bugün sizlere bu yazıyı yazmamı sağlayan ve tüm hayatımı tamamen bir amaca bağlayan unvanım ben bir; otizmli, aspergerli daha geniş tanımıyla bir özel gereksinimli çocukların öğretmeniyim.
Bu, “keşke” ile “iyi ki” arasında gidip gelen bir yaşam mücadelesi. Keşke hiç olmasaydı da pek çoğunuz gibi (bana göre şu an için) önemsiz şeylere takılabilseydim.Öğrencilerime daha iyi bir eğitim ve kariyer hedefim olabilseydi. Oysa ben şu an kısa vadeli hedefler koyabiliyorum ancak kendimizi ve öğrencilerimizi toplum içerisinde var etmeye çalışıyorum. Ama, iyi ki olmuş da tertemiz bir dünyayı tanımışım. Her geçen gün pisleşen, şiddete bürünen ve canavarlaşan bu dünyada tamamen art niyetsiz koşulsuz sevgi dolu kalpleriyle belki de tek güzel ve samimi şey onlar.
Üç travma dönemi
Bu yazıda lafı çok uzatmadan kendi öğrencilerimin okul hikayesiyle, genel okul sorunlarımızı aktarmak istiyorum sizlere.Özel gereksinimli çocuk ailelerinin üç travma dönemi var. Bu dönemleri yaşamak çoğu zaman aileleri darmaduman eder, evlilikler bozulur, terapi görmeniz bazen antidepresanlar kullanmanız gerekebilir. Ama her atlattığınız, aştığınız dönem sizi daha da kuvvetlendirip yaşam karşısında yürüttüğünüz bu savaşın galip tarafı olmanızı sağlar.
Birincisi “ilk tanı” dönemidir.
Pek çoğumuz gibi bir doktor koltuğunda “otizm” sözcüğüyle başladı. O koltuk ve o sözcük; ilk duyduğumuzda hayatımızın sonu sandığımız o an pek çoğumuzun da yeni hayatımın başlangıcı oldu aslında. Eeee ne yapacağız şimdi derken bu işin ilacının bireysel özel eğitim olduğunu öğrendik. Tanı alıp almamak da çok önemli değil aslında. Eğer normal gelişimden bir sapma varsa alarm çanları çalar ve hiç zaman kaybetmeden bireysel özel eğitime başlamak gerekir. Özel eğitim sektöründe; maalesef pek çok iş kolu gibi zaten yaralandığınız yetmezmiş gibi bir de sizi sömürenlerle sizin ve evladınızın üzerinden rant elde etmek isteyen pek çok sahtekârla karşılaşırsınız. Elbette doğru güzel insanlar da vardır ama onları bulmak her zaman o kadar da kolay olmaz.
Okul travması
İkinci travma donemi, okula başlangıç ve uyum dönemidir. 2 yaşından 5 yaşına kadar olan dönem öyle veya böyle aşılmış, aile bir parça hayatını düzene sokmuş en azından kabullenmiştir. Ancak okul dönemiyle birlikte yeni bir yüzleşme ve travma zamanı gelmiştir. Aslında pek çok aile bu sıkıntılı dönemle kreş veya anaokulunda tanışıyor. Kreşler ya çocuğu kabul etmiyor ya da “bize uygun değil” diyerek ailelerimiz oradan oraya savruluyor. Ama gerçek okul travması birinci sınıftan itibaren başlıyor. ilçelerdeki rehberlik araştırma merkezleri tarafından çocuklarımıza; eğer durumu nispeten daha iyi ise “kaynaştırma programı” ile yaşıtlarıyla birlikte okuma hakkı veriliyor. Çocuğun durumu uygun görülmese de ilçelerindeki okulların özel alt sınıflarına yerleştiriliyorlar. Bu özel alt sınıflarda maalesef genelde yeterli sayıda etkin ve yetkin eğitimci olmadığı için büyük sorunlar yaşanıyor, çocuklarımız maalesef en doğal hak olan ‘eğitim hakkı’ndan mahrum kalıyor.
Kaynaştırma eğitimi ise; ”özel eğitim ihtiyacı olan bireylerin akranları ile birlikte eğitim ve öğretimlerini bütün kademelerde sürdürme esasına dayanan, destek hizmetlerinin sağlandığı uygulama. Başka bir deyişle özel gereksinimli bireylerin normal bireylerle eğitsel ve sosyal olarak bütünleşmesini sağlama işlemidir. Amacı; çocuğu normal hale getirmek değil, onun ilgi ve yeteneklerini en iyi şekilde kullanmasını sağlamak toplum içinde yasayabilmesini kolaylaştırmak.
Amaç, bireyi toplumun parçası haline getirmek
Kaynaştırma eğitiminin ilkeleri; özel eğitime ihtiyacı olan bireyin akranlarıyla aynı kurumda eğitim görme hakkı var. Bu hizmet yetersizliğe göre değil, eğitim ihtiyaçlarına göre planlanıyor. Eğitim bireyi toplumun bir parçası haline getirmeyi hedefliyor. Bu eğitimin özel gereksinimli bireye faydaları; kendine güven, takdir edilme, işe yarama, cesaret, sorumluluk gibi sosyal değerleri gelişir. Olumsuz davranış yerine olumlu davranışları artacaktır. Bu çocuklar normal gelişen yaşıtlarından olumlu davranışları öğreneceklerdir.
Normal öğrencilere faydaları: Farklılığa karşı kabul, hoşgörü, yardımlaşma, demokrasi ve ahlaki anlayışları gelişir. Farklılıklarla yaşamayı öğrenir, liderlik, model olma ve sorumluluk duygusu gelişir. Ayrıca bilimsel çalışmalar kanıtlamıştır ki özel gereksinimli bireylere yardım etme sayesinde bu çocukların akademik düzeylerinde de büyük gelişimler gözlendi. Tekrar etme, anlatırken öğrenme vs. gibi sebeplerle bilişsel düzeylerinde de yükselmeler görüldü.
Öğretmenlere yararları: Şartsız kabul, sabır, hoşgörü, bireysel özelliklere saygı davranışları gelişiyor. BEP hazırlama ve uygulamada daha başarılı olurlar. Kaynaştırma öğrencisi ile yapılan çalışmalar sayesinde öğretim becerileri gelişecek ve deneyimleri artacaktır.
Ancak bu tanımların hiçbir kelimesi hiçbir cümlesi ailelerin yaşadıklarını tam olarak anlatamaz fikir veremez. Çünkü bu tanımlarda her şey harika düşünülmüş ve mükemmel görünürken uygulamada her bir aile büyük travmalar yaşıyor. Çocuklarımızı sınıflarında istemeyen öğretmenlerle, yöneticilerle, diğer çocukların velileriyle yaptığımız mücadele aileleri bu uzun maratonda çok yoruyor ve pek çok çocuk eğitim hayatını yarım bırakmak zorunda kalıyor.
Sanki çocuklarına bulaşmasından korkuyorlar
Ancak adı üstünde bu kişi sınıfta gölge gibi olabilmeli, öğretmenin sınıftaki tek merci olduğunu çocuk yine de bilmeli. Özel gereksinimli bireylerin en nefret ettiği şey değişiklik ve belirsizlik iken biz çok küçücük yaşta bu zorlukları yaşamak… Bu yolda en büyük travma diğer ailelerin bu çocuklarımızı sınıflarında istememeleri. Sanki bu farklılığın çocuklarına bulaşmasından korkuyorlar. Oysa yukarıda da yazdığım gibi bu kaygı yersiz ve aslında kendi çocuklarına pek çok katkısı var.
Sesimize ses, elimize el verin
Yazımı tamamlamadan önce bu maratonda koşan veya koşacak ailelere birkaç öneride bulunmak isterim naçizane:- Öncelikle çocuğun kaynaştırma öğrencisi olabilmesi için daha kreş döneminden başlayarak gerekli ön hazırlıklar yapılmaya çalışmalısınız. –  Kaynaştırma öğrencisi olabilmesi için gerekli çabaları sarf edin. Mutlaka iyi bir gölge öğretmen bulmayı ihmal etmeyin. Bu öğretmen özel eğitim sürecini de takip edebilmeli, okula uyum için özel eğitimcinin de içinde bulunduğu çalışmalar yapılmalı. – Çocuğun okulda kaynaştırma kurallarına uygun eğitim alabilmesi için okul ve öğretmenlerin bilgilendirilmesi gerekiyor. Okulla ve öğretmenle inatlaşmadan karşılıklı memnuniyetle bu süreci yürütebilirsiniz.
Bu yazıyla umarım bir farkındalık yaratır bir öğretmenin, bir velinin, bir yöneticinin gönlüne yüreğine dokunurum da meleklerimizin en azından okul yaşamında bu kadar travma yaşanmadan en temel hak olan ‘eğitim hakkı’ndan faydalanmasını sağlamış olurum.Duyarlı ve sağlıklı bir toplum için lütfen ailelerimize ve çocuklara herkes bir ses,el versin…

En az 10 karakter gerekli