VEFATININ YIL DÖNÜMÜNDE ERBAKANI AN(LA)MAK

VEFATININ YIL DÖNÜMÜNDE ERBAKANI AN(LA)MAK

ABONE OL
2 Mart 2021 06:10
VEFATININ YIL DÖNÜMÜNDE ERBAKANI AN(LA)MAK
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamız vefatının yıl dönümünde “Yaşanabilir Türkiye” temasıyla yâd ediliyor. Her yıl farklı sloganların kullanılması güzel ve anlamlı oluyor. Onun hayatı boyunca verdiği mücadelesinin daha iyi anlaşılmasına ve ilgili konuda bilinç oluşmasına imkân sağlıyor.

Ülkemizde Şubat ayı şehitler ayı olarak yâd ediliyor. Zulme, emperyalizme, sömürüye ve eşitsizliğe karşı duran rahmetli Erbakan Hocamızı ve tüm şehitlerimizi rahmetle anıyoruz.

Bulunduğu her yere damgasını vurdu, her alanda mücadelesini sürdürdü. Tarih kitapları onu yirminci yüzyıla damgasını vurmuş tarih yazan adam olarak kayda geçecektir. Yeryüzünün her noktasında, ümmetin cemaatleşmesinde ve teşkilatlanmasında, etkisini gösteren, en etkin şahsiyetten söz ediyoruz.

Hakkında çok şey yazıldı-çizildi, yazılanlar konuşulanlar ancak okyanustan ırmaklara ayrılan kollar gibiydi…

Tarih onu daha çok yazacak, anlattıklarının doğruluğu tescillendikçe hakkı daha teslim edilecek belki ama…Ba’deharabi’l-Basra!..

Vefat günlerinde bir dostun yanık yüreğiyle kaleme aldığı şu satırlar birçoğumuzun duygularına tercüman olacaktır sanıyorum.

“Kel ölünce sırma saçlı; kör ölünce badem gözlü diyenlerin abartılı nezaketi hoştur. Fakat hayatta iken sırma saçlıya kel; badem gözlüye kör; diyenlerin abartısız ihanetinin nahoşluğunu ehl-i vicdan ve ehl-i insaf olanlar kaldıramaz, diyerek acımı içimin derinliklerine gömüyor ve Rahmet diliyorum Yüce Mevla’dan Muhterem Hocam’a”

Ümmetin önderi merhum Erbakan Hocamız evrensel bir liderdi. Her ne kadar son ana kadar Saadet Partisi Genel Başkanı sıfatı taşıyor olsa da; o bir partiye, cemaate, düşünceye ve ülkeye hasr edilemeyecek kadar büyük bir liderdi.

Erbakan da her fani gibi öldü, artık yok, bugün yapılacak olan onu insani yönleriyle anmak değil; davasını anlamak olmalıdır.

Evet, büyüklük gösterip 28 Şubat’ın baş mimarına bile hakkını helal edecek kadar büyük kişilikti. Tabi ki, başkalarının istismarına fırsat vermeyelim; ancak hocamızın münhasıran sahiplenilmesi de kanaatimizce doğru olmaz. Bırakın onu anma ve anlama toplantılarına herkes gelsin dinlesinler, fikirleri her yere yayılsın…

Ülkemizde şu anda gördüğünüz her “olumlu” ve “hayırlı” icraatta onun imzası/payı vardır. Bugün kamuda, hademeden Cumhurbaşkanlığına kadar her kademede görev yapan mütedeyyin insanda emeği vardır.

O, devlet dairesinin önünden geçmeye korkan, mazlum Anadolu insanına “Ayağa kalk ve devleti yönet!” ruhunu aşıladı. Başlattığı kutlu yürüyüş, ülkenin çehresini değiştirdi.

Dünyayı yönetmeye talip olan yeni bir Müslümanlık anlayışı getirdi. Bir başka ifadeyle, Müslümanlığı hapsedildiği camiden caddeye, konuttan kamuya taşıdı.
“Cihat, faiz” ve “adil düzen” gibi çoktan tedavülden kalkan kavramları yeniden Müslümanların gündemine yerleştirdi. O, Müslümanlığın bireysel ibadetlerden ibaret bir din olmadığını insanlığa öğretti. Hayatındaki en büyük ideali İslam Birliğini kurmaktı.

Tüm zorluklara rağmen kısa süreli koalisyon ve 11 aylık başbakanlık dönemine sığdırdığı dev icraatlara bakarak, “Acaba 11 yıl Başbakan olarak kalsaydı bugün nasıl bir dünya olurdu?” sorusunun cevabını takdirlerinize bırakıyorum.

Bugün, onun izinden giden ve davasına sahip çıkan herkes, onun ortaya koyduğu “ilke” ve prensiplere herkesten daha fazla uymak ve bağlı kalmak zorundadır. Çizdiği yol ve koyduğu hedef ortadadır.

Vefatının ardından 10 yıl geçti ve şimdi bugün büyük bir özlemle Erbakan Hocamız anılıyor. Bu yüzden Anadolu’nun ve dünyanın dört bir yanında Erbakan Hocamız için toplantılar yapılıyor, milyonlarca insan arkasından dualar ediyor.

Biz şahidiz ki Erbakan Hocamız hayatını ülkesi ve bütün insanlığın kurtuluşu için mücadeleye adamıştı.

Biz şahidiz ki Erbakan Hocamız insanlığın saadetini tesis etmek için gece-gündüz son nefesine kadar gayret etmişti.

Biz şahidiz ki Erbakan Hocamız bize üretimin, kalkınmanın ve adil paylaşımın ne olduğunu anlatmış ve öğretmişti.

Bir ilim ve devlet adamı olarak asaletiyle, kalkınma ufkuyla, duruşuyla fikir hayatımızda bir çığır açan, insanına, Müslümanlara asla bir bedel ödetmeyen Erbakan’ın anlaşılması ve yeni nesillere tanıtılması bizlerin borcudur. Allah kendisinden razı olsun, mekânını cennet eylesin.

En az 10 karakter gerekli